CHP Muğla Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu üyesi Av. Burak Erbay’ın Çorlu tren kazası duruşması ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Çorlu tren kazasında hayatını kaybedenlerin yakınlarının “toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşmasına katılan CHP Muğla Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu üyesi Av. Burak Erbay, “Mağdurdular sanık oldular. Yakınlarını kaybeden bu insanlar adalet mücadelesi verirken bir anda sanık durumuna düşürüldüler. Ama ne olursa olsun adalet aramaya devam edeceğiz. Hem bu davanın hem de Çorlu’da yaşanan tren kazası davasının takipçisi olacağız. Mağdurlar değil suçlular yargılanana kadar peşini bırakmayacağız.” dedi.
Çorlu'da 8 Temmuz 2018 tarihindeki tren kazasında hayatını kaybeden yedisi çocuk 25 kişinin ve yaralanan vatandaşların aileleri ile avukatları Anayasa Mahkemesi’ne dilekçe vermek isterken polis müdahalesi olmuş ve mağdur aileler ve avukatları hakkında “toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma’ suçlamasıyla dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya mağdur aileleri ve yakınları, avukatlar, CHP Muğla Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu üyesi Av. Burak Erbay ile çok sayıda CHP Milletvekili de katıldı.
Duruşmanın ardından davayla ilgili açıklama yapan CHP’li Erbay, suçluların değil mağdurların yargılandığını ifade ederek şunları söyledi:
“Yaklaşık iki sene önce, ihmaller zinciri sonucunda Çorlu’da meydana gelen tren kazasında yedisi çocuk 25 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımızın aileleri ve yakınları ile yaralanan vatandaşlarımız bu süre zarfında adaletin peşinde koşarak bu kazaya sebep olan ihmallere neden olan sorumluların adalet önüne çıkarılmasını talep ettiler. Ancak bugüne kadar hiçbir gerçek sorumlu yargı karşısına çıkmadı. Adeta bir el bu kazanın ve sorumlularının üzerini örtmeye çalıştı. Bu duruma isyan eden aileler Anayasa Mahkemesi’ne dilekçe vererek bu hukuksuzluğa dikkat çekmek istediler. Ancak Anayasal bir hak olan dilekçe verme hakkı polis zoruyla engellendi. Dahası mağdur olan ailelere ve avukatlarına dava açıldı.
Aileler yıldırılmaya çalışılıyor
Yakınlarını kaybeden bu insanlar, mağdurdular ama şimdi sanık oldular. Adalet arayan acılı ailelere yapılanlar asla kabul edilemez. Sorumluları korumak için aileler yargılanmaya böylece yıldırılmaya, adalet arayışından vaz geçirilmeye çalışılıyor. Bu insanlar bu kazada sorumluluğu olan kişilerin yargı önünde hesap vermesini istiyorlar. Bu asgari demokratik değerle sahip ülkelerde bile olması gereken bir durumken ülkemizde nedense sorumlular bir türlü ortaya çıkarılmıyor.
Beceriksizliklerinin üzerini örtmeye çalışıyorlar
Sorumluların ortaya çıkarılmamasının arkasında yatan esas neden bu işin ucunun iktidara uzanmasıdır. Liyakatın ve hakkaniyetin bir kenara bırakıldığı bir dönemde bu tür kazaların olması ve onlarca insanımızın hayatını kaybetmesinin sorumlusu iktidardır. 1942’den 2002 yılına kadar yani 60 yılda meydana gelen tren kazalarında 496 kişi hayatını kaybetmişken, 2002 ile 2018 yılları arasında meydana gelen tren kazalarında 492 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Binlerce insanımız da yaralanmıştır. Bu kadar insanımız hayatını kaybetti ama en alt kademede birkaç kişi dışında kimse yargılanmadı ve hesap vermedi. Bugüne kadar bu kazalarda hiçbir bakan ve yetkili istifa etmedi. Bu da yeni kazalara ve ölümlere yol açtı. Hatırlayınız Pamukova’da 38 vatandaşımızın hayatını kaybettiği tren kazası sonrası istifa etmesi gerektiği yönündeki eleştirilere eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Ben çok rahatım. O direksiyonu ben kullanmıyorum ki kardeşim..." diyerek cevap vermişti.
Bu davanın peşini bırakmayacağız
Yakınlarını kaybeden bu insanlar adalet mücadelesi verirken bir anda sanık durumuna düşürüldüler. Ama ne olursa olsun adalet aramaya devam edeceğiz. Hem bu davanın hem de Çorlu tren kazası davasının takipçisi olacağız. Mağdurlar değil suçlular yargılanana kadar peşini bırakmayacağız.