Kanal İstanbul’a itiraz dilekçesini İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne teslim eden TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Bu sadece İstanbul’un meselesi değil, sorumluluk hepimizin! Seyirci kalmak, bu hıyanete ve felakete ortak olmaktır. Tüm İzmirlileri projeye itiraz dilekçesi vermeye davet ediyorum” dedi.
Kanal İstanbul Projesi’nin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, hafta başında halkın görüş ve önerileri için askıya çıkarıldı.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında, yurttaşlar bireysel haklarını kullanarak, ÇED Raporu’na itirazlarını ve ‘ÇED Olumsuz Kararı’ verilmesi taleplerini içeren dilekçelerle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne akın etti.
Siyasi partilerin temsilcileri, STK’ler, meslek odaları ve yüzbinlerce yurttaş itiraz başvurusu için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir’de birlikte çalışmalar yürüttüğü gönüllü kadın Saha Grubu ile birlikte 70’ten fazla itiraz dilekçesini İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne teslim etti.
İZMİRLİLERE ÇAĞRI: KANAL İSTANBUL’A İTİRAZ EDİN!
İzmirlilere çağrı yapan CHP’li Bakan, “İnsanlar bu yağmurda çamurda ellerinde şemsiye soğukta titreyerek metrelerce kuyrukta bekliyor. Neden? Saraydaki tek kişinin ‘inadına’ itiraz etmek için! Kentini, doğasını, suyunu ve güvenliğini korumak için! Bu sadece İstanbul’un meselesi değil, sorumluluk hepimizin! Seyirci kalmak, bu hıyanete ve felakete ortak olmaktır. Tüm İzmirlileri projeye itiraz dilekçesi vermeye davet ediyorum. Çünkü bu davet bizim! 2 Ocak tarihine kadar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne giderek dilekçelerinizi elden verebilir ya da CİMER üzerinden başvuru yapabilirsiniz” dedi.
‘KANAL İSTANBUL; KİBİR, İNAT, RANT PROJESİDİR!’
Bakan, “Deprem, afet, sit alanları, sulak alanlar, ulaşım, ekosistem, halk sağlığı konularında yapılan tüm bilimsel açıklamalar duymazdan gelinerek, projenin maliyeti, uluslararası sözleşmeler ve güvenlik gibi hayati tüm uyarılar görmezden gelinerek, ‘isteseniz de istemeseniz de yapacağız’ inadı üzerine kurulmuş bir proje. İç politika gündemi Kanal İstanbul üzerinden kurulsa da Erdoğan’ın inadının arkasında yatan sebebin Ortadoğu’da Katar, Rusya ve Erdoğan’ın şahsı işbirliği olduğu aşikar. Kanal İstanbul; kibir, inat, rant projesidir! Kibir ve inat Erdoğan’ın şahsı, rant ise Erdoğan’ın şahsında Katar ve Rusya’nındır!” diye konuştu.
‘MEMLEKETİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNENLERİN İRADESİ GALİP GELECEK!’
CHP’li Bakan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ellerindeki medya gücüyle kamuoyundan bu projenin ihanet ve felaket olduğunu gizlemeye, bu projeyi kabullendirmeye çalışsalar da başarılı olamayacaklar. Nasıl ki 31 Mart ve 23 Haziran’da sokağın sesi, Sarayın ‘kontrolündeki’ medyanın tek sesini yendi… Şimdi de hiçbir bilimsel, mantıklı ve geçerli bir sebep sunulamayan bu yıkım projesine karşı memleketinin geleceğini düşünen tüm kesimlerin iradesi galip gelecek. Her şeye ve herkese rağmen inatla atılacak adımlar ise, sonlarını hızlandıracak.”