CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, dün gece yarısı TBMM Genel Kurulu’nda söz alıp, Giresun'un Eynesil ilçesinde 2018’de şüpheli şekilde hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan'ın yaşamını yitirmesiyle ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verilmesine tepki gösterdi.
Av. Kılıç, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin 44. Maddesi üzerinde partisinin önergesi hakkında konuştu.
“AKP iktidarının önümüze koymuş olduğu bu teklif, yargının mevcut sorunlarını ve toplumun beklentisini karşılamaktan çok uzaktır.” diyen Av. Sevda Erdan Kılıç, yargının, AKP'nin siyasi çıkarları doğrultusunda dizayn ettiği; muhalifler, gazeteciler ve kendi gibi düşünmeyenler üzerinde bir baskı aracı olarak kullandığı bir araca dönüştüğünü kaydetti.
Milletvekili Av. Kılıç, “Çağdaş demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri arasında dengeli bir iş bölümü ve iş birliği olur. Kuvvetler ayrılığı ilkesi hangi kuvvet lehine bozulmuşsa, diğer kuvvetlerin işlevlerini ya bizzat yerine getirir ya da idari vesayeti altında kendi iradesi yönünde işlevlerini yerine getirmeye zorlar. Günümüzde yaşadıklarımız da kuvvetler ayrılığı ilkesinin yürütme lehine bozulmuş olduğunun göstergesidir. Bu durum, yargının siyasallaşma sürecini oluştururken alınan kararlar da kamu vicdanında kabul görmemektedir. Toplumun büyük kesimlerinin adalet ve özgürlük ihtiyacını karşılamaktan uzaklaşmaktadır.” dedi.
“Adaletin küçüldüğü ülkelerde büyük olan artık suçlulardır”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, konuşmasında şu hususları belirtti:
“Adaletin küçüldüğü ülkelerde büyük olan artık suçlulardır. AKP iktidarı döneminde bırakın adaletin sağlanmasını, büyük büyük suçlular yaratılmıştır. Bu suçlular kutsanmış, bizler ‘yargılansın’ dedikçe de iktidar tarafından korunmuş, hatta kendilerine yeni görevler verilerek ödüllendirilmişlerdir. Hakimler, savcılar iktidarın gözünün içine bakar olmuşlardır; kimisi yandaşlıktan, kimisi ise sürülme korkusundan. İnsan hakları ihlalleri çoğalmış, kadına şiddet, taciz, tecavüz olayları katbekat artmış, çocuklarımızı sapıklardan koruyamaz olmuşuz. Basın susturulmaya çalışılmış, susmayana cezalar yağmıştır. Gazetecilerle ve iktidar gibi düşünmeyenlerle de cezaevleri doldurulmuştur.
Yıllardır söylüyoruz, adaletin olmadığı yerde ekonomik refah da olmaz. Geldiğimiz noktada insanlar sersefil, aç kalmışlardır. Çocuğuna pantolon alamadığı, evine ekmek götüremediği için canına kıyan babalar, çaresizlikten kendisini eşarbıyla asan anneler yaratılmıştır.”
Takipsizlik kararına büyük tepki gösterdi
Milletvekili Av. Kılıç, TBMM Genel Kurul’daki konuşmasında, Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Rabia Naz Vatan Araştırma Komisyonu’nun raporunu TBMM Başkanlığı’na sunarak kamuoyuna açıklamasının hemen ardından, dosya hakkında takipsizlik kararı vermesine de büyük tepki gösterdi.
CHP Grubu adına Rabia Naz Vatan Araştırma Komisyonu’nda üye olarak görev yaptığını anımsatan Av. Sevda Erdan Kılıç, “Çalışmanın sonunda bir rapor düzenlendi. Rapora grubumuz adına muhalefet şerhimizi verdik ve bu şerhte birçok hususa değindik, eksiklikleri anlattık, ihmalleri söyledik ve araştırılması gereken konulara değindik. Raporun hemen tesliminden sonra apar topar takipsizlik kararı verilmesini hem hayatın hem de hukukun olağan akışına aykırı buluyorum. Bu karar, kamuoyu vicdanını yaraladığı gibi, bundan sonra Meclis tarafından kurulacak komisyonlara olan güveni de azaltacaktır. Bu takipsizlik kararıyla bu dosyanın değil, bu kararı alanların, bu kararı aldıranların vicdanlarının kapanmış olduğunu bugün bir kez daha gördük. Ama kamuoyu vicdanı ve bizler ‘Rabia Naz Vatan'a ne oldu?’ diye sormaya ve bir tek çocuğumuzun bile burnunun kanamaması için mücadele etmeye devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
“Güne her gün birkaç çocuk tacizi haberiyle uyanmaktan, anne ve kadın olarak utanıyorum”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, hukuk devletinin olmadığı, adaletin sağlanmadığı ülkelerde ahlaki çöküntülerin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Av. Kılıç, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Güne her gün birkaç kadın cinayeti, çocuk tacizi haberiyle uyanmaktan ben bir hukukçu olarak, bir anne olarak ve bir kadın olarak utanıyorum. Sözlerime son verirken, çok da sevdiğim ve birçok konuşmamda da kullandığım şu söze de değinmek istiyorum: ‘Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.’ Biz bunu 18-19 yıldır görüyoruz ve görmeye de devam ediyoruz. Bu yüzden bu maddenin tekliften çıkarılmasını ve bundan sonra yapılacak yasaların hem hukukun gerçek sorunlarına hem de ülkenin gerçek sorunlarına çözüm olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”