CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "Adı İçişleri Bakanı ama fiilen her suçluyla fotoğrafı çıkan suç işleri bakanı, önüne gelene saldırmaya başladı" sözleriyle sert tepki gösterdi.
CHP Manisa İl Başkanlığı'nda basın toplantısı gerçekleştiren CHP'li Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gazetemizi hedef gösteren açıklamalarına ilişkin, "Adı İçişleri Bakanı ama fiilen her suçluyla fotoğrafı çıkan suç işleri bakanı, önüne gelene saldırmaya başladı. Neyin telaşı içinde olduğunu herkes merak ediyor. Bir gerçek var, pozisyon itibariyle AKP, MHP ve mafyadan oluşan bir üçlü birliktelik varsa, bu üçünün tam kesişim noktasında Süleyman Soylu’dan başkası yok" tepkisini gösterdi.
"AKP’yi tebrik etmek lazım. 20 yıldır iktidarda olup ülkeyi 30 yıl geriye götüren bir başka iktidar dünya üzerinde mevcut değil" diyen Özel, "Bugün Cumhur İttifakı’nın AKP, MHP ve mafya sacayağından oluştuğu gün gibi açığa çıktı. Eğer değilse, AK Parti ile MHP’nin bu mafya oluşumuna karşı harekete geçmesi gerekir" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in açıklamaları şöyle:
İSRAİL-FİLİSTİN GERİLİMİ
Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politika birikimi, diplomasi deneyimi, bölgede bu tür krizleri çözmeye, ön almaya müsaittir. Yeter ki diplomasi alanında liyakatli personeline imkan tanınsın. Özellikle Arap dünyasının, Müslüman dünyasının Filistin’in yalnız bırakılması hususunda Türkiye’nin üzerine düşen diplomatik hassasiyeti göstermediğinin altını çizmemiz gerekiyor. Dün yaşananlarda canımızı sıkan, yüreğimizi ağzımıza getiren, öfkemizi artıran bir diğer konu da, Anadolu Ajansı’nın muhabirlerine karşı plastik mermilerle yapılan saldırıdır. Bölgede görevlerini yapmakta olan gazetecilerin can güvenliği konusundaki hassasiyetimizin ve bu saldırıya karşı tahammülsüzlüğümüzün altını çizmek isterim.
CÜBBELİ AMİRALİN TAKİPÇİSİYİZ
CHP'li Özel, şunları kaydetti: Deniz Kuvvetleri mensubu bir amiralin bir tarikat evindeki cübbeli görüntüleri, üniformasının üzerine cübbeyi geçirerek verdiği görüntüler Türkiye’yi ayağa kaldırmıştır. O günden beri olayın takipçisiyiz. Neredeyse iki ay geçti. Her fırsatta bu sistemde çok hızlı karar alırım diyenler, bu soruşturmayı ilerletemedi. Cumhurbaşkanına hakaret olduğunda ertesi sabah 05.00’te evin kapısına gidenler, gözaltılar, tutuklamalar, ihraçlar yapanlar, herkesin vicdanını sızlatan cübbeli amiral konusunda herhangi bir yaptırım uygulamış değiller. Bu konunun en yakından takipçisi olduğumuzu ve bu konunun unutulmasına sebebiyet vermeyeceğimizi, sonuna kadar takip edeceğimizi hepinize hatırlatmak isteriz.
"DEVLET-MAFYA İLİŞKİSİNİ İTİRAF EDİYORSA..."
Birkaç gündür Türkiye bir suç örgütü liderinin yaptığı ifşalar, itiraflar ve kirli çalışmaları ortaya dökmesiyle meşgul. Demokrasilerde bu tip birinin söylediğinin çok büyük önemi olmaz. Ama o kişi devlet-mafya ilişkisini itiraf ediyorsa, devletin bu konuda refleks göstermesi, hızlı bir pozisyon alması beklenir. Aynı Susurluk faciasında aynı araçta olmaları mümkün olmayan kişiler, o araçtan çıktıktan sonra, hızla bir komisyonun kurulup pek çok karanlık noktayı açığa çıkarması gibi. O Susurluk Komisyonu Raporu’nda yazanlar gereğini AKP yapmadığı için, geldiğimiz noktada 1990’lara geri döndük.
AKP’yi tebrik etmek lazım. 20 yıldır iktidarda olup ülkeyi 30 yıl geriye götüren bir başka iktidar dünya üzerinde mevcut değil. Bugün Cumhur İttifakı’nın AKP, MHP ve mafya sacayağından oluştuğu gün gibi açığa çıktı. Eğer değilse, AK Parti ile MHP’nin bu mafya oluşumuna karşı harekete geçmesi gerekir. Oysa birisi bir mafya liderini hapishanede ziyaret edip, ona kişiye özel af çıkarmıştır, bir diğeri bir başka mafya liderini yurtdışına nasıl çıktığını kendi bile anlamadan, nisan ayında geri geleceksin, aklanacaksın güvencelerini vererek yurtdışına yollamıştı. Kendisine verilen sözlerin tutulmadığını iddia eden birisi sürekli açıklamalarda bulunuyor. Bu açıklamalara karşı, ülkede hepimizin huzurundan sorumlu olan bakan, huzursuzlandı.
"ÖNÜNE GELENE SALDIRMAYA BAŞLADI"
Adı İçişleri Bakanı ama fiilen her suçluyla fotoğrafı çıkan suç işleri bakanı, önüne gelene saldırmaya başladı. Neyin telaşı içinde olduğunu herkes merak ediyor. Bir gerçek var, pozisyon itibariyle AKP, MHP ve mafyadan oluşan bir üçlü birliktelik varsa, bu üçünün tam kesişim noktasında Süleyman Soylu’dan başkası yok. Hem AK Parti ile hem MHP ile hem anılan suç örgütleriyle buluşuyor olması manidardır. İşine gelince suç örgütü liderine çakarlı araba vereceksin, işine gelince polis koruması sağlayacaksın, işine gelince izinsiz mitingler yapmasını, Cumhur İttifakı’na oy istemesini, bizleri tehdit etmesini, herkesin kanını donduran açıklamalar yapmasını seyredeceksin, işine gelmeyince ‘biz mafyayla mücadele ediyoruz’ diyeceksin. Soylu’nun hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. O görevde durduğu sürece, Cumhur İttifakı’nın yasadışı örgütlerle dirsek dirseğe temas halinde olduğunun, iktidarlarının oradan beslediklerinin ifşasıdır, itirafıdır. Olanları izleyeceğiz.