CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, tarım sektöründe yaşanılan sorunlar ile ilgili yazılı basın açıklaması yaptı.
CHP'li Karatepe, "Ülkemizin dört bir yanında, karşılaştıkları ekonomik sorunlar nedeniyle isyan eden çitçilerimizin görüntüleri ülke gündemine oturmuştur. Bunun nedeni AKP iktidarının tarım sektörüne sahip çıkmaması, çiftçileri piyasa dinamikleri ile baş başa bırakmış olmasıdır. Bir taraftan hızla artan tarımsal üretim maliyetleri, diğer taraftan düşük seyreden ürün fiyatları, çiftçilerin ekonomik olarak darboğaza sürüklenmesine yol açmaktadır" ifadelerine yer vererek, çiftçilere hemen destek verilmesi gerektiğini vurguladı.
Yalçın Karatepe'nin yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:
"ÇİFTÇİLERE HEMEN DESTEK VERİLMELİDİR"
"Ülkemizin dört bir yanında, karşılaştıkları ekonomik sorunlar nedeniyle isyan eden çitçilerimizin görüntüleri ülke gündemine oturmuştur. Bunun nedeni AKP iktidarının tarım sektörüne sahip çıkmaması, çiftçileri piyasa dinamikleri ile baş başa bırakmış olmasıdır. Bir taraftan hızla artan tarımsal üretim maliyetleri, diğer taraftan düşük seyreden ürün fiyatları, çiftçilerin ekonomik olarak darboğaza sürüklenmesine yol açmaktadır. Çiftçilerimizin isyanın temelinde Türkiye’nin iyi planlanmış bir tarım politikasının olmaması ve çiftçilerimize gerekli desteğin verilmiyor olması yatmaktadır.
Tarım sektörüne gereken destek verilmiş olsaydı, çiftçilerimiz bugün meydanlarda değil tarlalarında üretimin içinde olacaklardı.
"DESTEK, İTHALAT YOLUYLA YABANCI ÇİFTÇİLERE AKTARILIYOR"
5488 Sayılı Tarım Kanunu, tarım sektörüne verilmesi gereken desteğin milli gelirin %1’inden az olamayacağını söylüyor. Ama maalesef AKP iktidarı boyunca bu oranda destek hiç verilmemiş, destek bunun dörtte biri düzeyinde kalmıştır. Üstelik bu ödemeleri de zamanında değil, bir yıl gecikmeli yapmaktadır. Enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde gecikmeli olarak verilen desteğin pek bir anlamı da kalmıyor. 2006 yılından beri iktidar kanunun emrettiği oranda bir ödeme yapmış olsaydı çiftçilerimize yaklaşık 89 milyar dolarlık bir ödeme daha yapması gerekirdi. Çiftçilerimize destek vermeyen iktidar tarımsal ürün ithalatına ciddi bir para harcamaktadır. Bu dönemde tarımsal ithalata ödenen tutar 91 milyar dolardır. Bu durum çiftçilerimize vermediğimiz parayı başka ülkelere verdiğimizi üzülerek göstermektedir. Bu bizim bir tarım politikamızın olmadığının çok somut bir göstergesidir.
Tarıma sağlanacak desteği bütçe üzerinde bir maliyet unsuru olarak göremeyiz, tarımsal destekler bir gider kalemi olarak değil, vatandaşların düzenli olarak uygun maliyetli gıdaya erişimine yapılan bir yatırım olarak görülmelidir.
"TARIM BİR ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR"
Tarım sektörü piyasa koşullarına bırakılamayacak kadar hassas ve önemli bir sektördür. Çünkü gıdamızın üretildiği yerdir. Dolayısıyla orayı biz piyasa dinamiklerine bırakalım, neyin fiyatı nasıl oluşuyorsa ona göre çiftçiler gelir elde etsin ya da edemesin diyemeyeceğimiz bir sektördür. Dünyanın her tarafında da tarım sektörüne böyle bakılır, tarım bir ulusal güvenlik meselesi olarak görülür ve ciddi kaynak aktarılır. Avrupa Birliği'nin kendi üye ülkeleri arasında sağladığı desteklere baktığımız zaman, Avrupa Birliği bütçesinin yaklaşık yüzde kırk beşi tarımsal desteklere ayrılmaktadır. Avrupa’da durum buyken ülkemizde ne yapılmaktadır? Para kazanamayan çiftçilerimizin omuzlarındaki maliyeti daha da arttırılmaktadır. Temmuz ayında mazottan alınan ÖTV miktarı artırılmıştır. Mazot tarımının en temel girdisidir. Çiftçilerin para kazanamıyoruz, maliyetlerimiz çok yüksek dediği bir dönemde siz tarımsal girdilerin en önemlerinden biri olan mazottan aldığınız vergiyi hangi nedenle, nasıl arttırabilirsiniz? Bunun rasyonel bir açıklaması olamaz.
DEMOKRATİK ÇAĞRI
Partimiz CHP çiftçilerimizin yanındadır. Geçtiğimiz haftalarda Rize’de çay, Giresun’da fındık, Trakya’da buğday mitingleri düzenledik. Önümüzdeki hafta Gaziantep'te fıstık mitingi düzenleyeceğiz. O bölgede sadece Gaziantep değil yakın illere de gidip çiftçilerin ve diğer insanların sorunlarını yakından dinleyeceğiz. Çiftçilerimizin hakkı olan gelir düzeyine ulaşmaları ve tarımsal üretimlerini devam ettirebilmeleri için hem Mecliste hem de meydanlarda tüm demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz."