Erdoğan’ın iddialarının aksine 2019 başından 2020 Kasım ayına kadar 128 milyar dolar rezervin buharlaştığını rakamlarla gösteren CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Kasada sizin dediğiniz gibi 128 milyar dolar yok, tam 42,5 milyar dolar açık var. Yola sağlam bastıysanız hesabını da verirsiniz. Yok, ‘Millete hesap vermem’ diyorsanız, onu bugün vermezsiniz. Ama bizim iktidarımızda bunun her kuruşunun hesabını sorarız” diye konuştu.
Son iki yılda 2 milyon yurttaşın işini kaybettiğini, Türkiye’nin enflasyon ve faizin şampiyonlar ligine girdiğini, insanların yokluktan canına kıymaya başladığını ifade eden Öztrak, “Kandil günü ‘Başınıza damadım kadar taş düşsün’ diye beddua ediyorsunuz. Sayın Erdoğan, siz ve damadınız, ülkeye takoz oldunuz. Biz de dâhil, tüm milletimizin başına zaten taş olup yağdınız” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
"Sizin ve milletimizin Mübarek Miraç Kandilini kutluyorum. Bu gece edilecek duaların Yüce Allah katında kabulünü niyaz ediyorum. Bugün AK Parti Grubunda yine büyük bir hezeyana şahit olduk. AK Parti Genel Başkanı, Mübarek Miraç Kandilini bile dinlemedi. On parmağında on kara partimize sürdü. Elbette kötü söz sahibine aittir. Testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar.
ALLAH’A ŞÜKÜR BİZDE PARALARI SIFIRLAMA TALİMATI VEREN YOK
Allah’a çok şükür, bizlerin evinden çanta çıkmaz, ayakkabı kutusu çıkmaz, para sayma makinası çıkmaz, kasalar hiç çıkmaz. Yine Allah’a çok şükür ki; bizim partimizde, “Evdeki paraları sıfırlama” talimatı veren babalar hiç olmadı, bizler de evlatlarımıza, “Evdeki paraları sıfırla evladım” talimatını hiçbir zaman vermedik, vermeyiz de. Böyle bir utancı babalarımız bizlere yaşatmadı, biz de evlatlarımıza yaşatmadık, yaşatmayacağız.
HİÇ BİR YERE PARAŞÜTLE GELMEDİK
Sayın Genel Başkanımız da ben de devlette kariyer merdivenlerini alnımızın akıyla, hak ederek, adım adım tırmandık. Hiçbir yere paraşütle gelmedik. 2001’de Türkiye’nin en büyük krizlerinden birinin ardından, devletimiz bana Hazinesini emanet etti. Müsteşar oldum. Takım olarak gece gündüz çalıştık. Ekip olarak, ekonomiyi iki çeyrekte krizden çıkaracak programı hazırladık. 2001 yılında yüzde 5,8 daralan ekonomiyi. 2002’de yüzde 6,4 büyüttük. AK Parti hükümete geldiğinde de, tüm dünyada güven uyandıran bu programı kucağında buldu. İnsanda biraz vefa duygusu olur. Azıcık vefa duygusu olandan tabi Allah razı olsun, vefa duygusu olmayanın da canı sağ olsun.
BİZİM İÇİN EN BÜYÜK ONUR BUDUR
Hazine Müsteşarıyken, milyarlarca dolarlık iş ve işlemlerin altına imza attım. Allah’a çok şükür hepsinin de hesabını verdim. Devletten ayrıldıktan sonra da, hiçbir kamu kurumunun kapısından içeri girmedim. Yönetim Kurulu üyelikleri kovalamadım. Genel Başkanımız, ben ve partimizde devlete hizmet eden tüm arkadaşlarımız için en büyük onur her zaman, her girdiğimiz makamdan tertemiz ayrılmamız olmuştur.
BU SORULARI MİLLET ADINA SORUYORUZ
AK Parti Genel Başkanı, bugün niye bu kadar sinirliydi, niye bu kadar esip gürledi anlamadık. Genel Başkanımız Merkez Bankası kasasından buharlaşan 128 milyar dolarla ilgili beş soru sordu. Bizde bu soruları hep tekrarladık.
Birinci soru, bu satış hangi yöntemle yapıldı?
İkinci soru, bu satış hangi tarihlerde yapıldı?
Üçüncü soru, bu dolarlar, dövizler hangi kurdan satıldı, ne kadar satıldı?
Dördüncü soru, bu ticaretin alıcıları kimlerdir?
Beşinci soru ise, bu satış işleminin altında kimlerin imzası vardır? Biz bu soruları Sayın Erdoğan, size millet adına soruyoruz.
BUHARLAŞTIRDIĞINIZ 128 MİLYAR DOLARDA TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKI VAR
O buharlaşan 128 milyar dolar rezerv sizin şahsi döviziniz değil. O döviz rezervlerinde tüyü bitmedik yetimin hakkı var. Esnafımız bu rezervlerin ne kadarını gördü, çiftçimiz bunların ne kadarını gördü, emekliye ne kadarı gitti, memura ne kadarı gitti, işsizse ne kadarı gitti, çalışanlara ne kadarı gitti? Bugün Miraç Kandili… Böyle bir günde ekşi yemeyenin karnı ağrımaz. Millete çıkar, alnı ak hesabını verir. Ama siz onun yerine, lafları eviriyorsunuz, çeviriyorsunuz; bir de üstüne hakaret ediyorsunuz. Nedir bu telaşınız?
ÖNCE HARCADIK DEDİ, ŞİMDİ HARCAMADIK DİYOR
Daha önce “128 milyar doları Pandemi için kullandık” dediniz. Bugün bakıyorum fikir değiştirdiniz. Şimdi “Para, Merkez Bankası ve Hazine kasasında” diyorsunuz. Ama konuşmanın sonuna doğru yine fikir değiştiriyorsunuz bu sefer de “Rezervler toparlanıyor” diyorsunuz.
KEDİ BURADAYSA CİĞER NEREDE?
Buradaki rakamlar bana ait değil. Şu çizgi net rezervleri gösteriyor. Bu Merkez Bankası’nın “Uluslararası Rezerv ve Döviz Likiditesi” istatistiklerinden alınan rakamlar. 26 Şubat itibariyle, Merkez Bankasının kasasındaki döviz açığı 42,5 milyar dolar. Sayın Erdoğan, kedi buradaysa, ciğer nerede? Ciğer buradaysa, kedi nerede? Kasada sizin dediğiniz gibi 128 milyar dolar falan yok, tam 42,5 milyar dolar açık var. Merkez Bankası kasası 2020 yılının Mart ayından sonra sürekli açık verdi. Biz bunu takip ediyoruz, bunu soruyoruz. Biz 2019’un başından damadın görevden ayrıldığı Kasım 2020’ye kadar satılan 128 milyar doların hesabını sormayacak mıyız? Tabi ki soracağız.
CHP İKTİDARINDA HESABINI SORACAĞIZ
Merkez Bankası daha önce de döviz sattı. Bunları, sattığı dövizleri gün gün açıkladı. Siz bunu neden açıklayamıyorsunuz? Niye açıkla dediğimizde bizim verecek hesabımız yoktur diye bas bas bağırıyorsunuz? “Yola sağlam bastıysanız” hesabını da verirsiniz. Yok, “Millete hesap vermem” diyorsanız, onu bugün vermezsiniz. Ama bizim iktidarımızda bunun her kuruşunun hesabını sorarız.
MİLLETİN BAŞINA TAŞ OLUP YAĞDINIZ
Bir de mübarek Miraç kandilinde, TBMM kürsüsünden beddua ediyorsunuz, “Başınıza damadım kadar taş düşsün” diyorsunuz. Sayın Erdoğan, siz ve damadınız, ülkeye takoz oldunuz. Biz de dâhil, tüm milletimizin başına taş olup yağdınız. 2020’de iş güç sahibi, 1 milyon 272 bin yurttaşımız işinden oldu. Son iki yılda 2 milyon yurttaşımız işini kaybetti. Dünyada en yüksek enflasyona sahip 15 ekonomiden biriyiz. Bugün yine sayenizde Türkiye, en yüksek faizi veren 10. Ekonomi dünyada. Faiz lobileri sayenizde abat oldu, şımardı. Bak, şimdi 100 baz puan daha faiz artışı istiyorlar. Milletimiz ayçiçek yağını çay bardağıyla satın alıyor, son bir haftada Osmaniye ve Adana’da iki gencecik müzisyenimiz maalesef canına kıydı.
BUNLARIN SORUMLUSU SİZSİNİZ, SİZ!
Bu ülkede Hükümet yok mu? Bunların sorumlusu kim? Sizsiniz, siz Sayın Erdoğan. Bugün ama Grup Toplantınızda ağzınızdan bu konuda tek bir söz duymadık. Sarayınızda oturmuşsunuz, ülkenin halinden haberiniz yok gibi yapıyorsunuz. Boş boş bir de üstüne böbürleniyorsunuz. Bir de bizi cahillikle itham ediyorsunuz. Sayın Erdoğan, bizim ömrümüz, devlette yatırım projeleriyle uğraşmakla geçti. Nükleer santralle övünüyorsunuz. Soruyoruz: Ruslardan nükleer santrali aldınız peki Ruslar daha önce taahhüt ettikleri gibi, kamuoyuna söylediğiniz gibi nükleer teknolojiyi bize verdi mi? Bu santralin üreteceği elektriği kaça mal edeceksiniz, milletimize kaçtan satacaksınız? Akıl vermek yerine, bu sorulara cevap verin.
SALGININ SORUMLULUĞUNU DA VATANDAŞA YIKTI
Hiçbir şeyin sorumluluğunu almıyorsunuz. İllerin pandemide renk değişiminden, şimdi o ildeki vatandaşı sorumlu tutuyorsunuz. Peki bu Lebaleb dolu parti kongrelerini vatandaş mı yaptı? İşleri laf kalabalığına getirmeyin. Hem, 128 milyar dolarla ilgili beş sorumuzu, hem de nükleer santralle ilgili iki sorumuzu cevaplayın. Benim söyleyeceklerim bu kadar. Hepinize teşekkür ediyorum"