Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, asgari ücret talebini açıkladı. Yapılan açıklamada “2021 yılı için asgari ücretin net olarak en az 3 bin 720 lira olarak belirlenmelidir” ifadelerine yer verildi.
Açıklama şöyle:
“Ülkemizde yaklaşık 10 milyon çalışanı ilgilendiren, 2021 yılı asgari ücret görüşmeleri 4 Aralık Cuma günü başladı. Birkaç oturum yapıldıktan sonra açıklanacak muhtemelen asgari ücret emekçileri memnu etmeyecektir. İktidar temsilcileri, yeni ekonomik program ve 2021 bütçe hedeflerinin dışına çıkamayacaklarını, Türk-İş ise asgari ücretin işçilerin temel ihtiyaçlarına yetmediğini açıklayacaktır. Patronları temsil eden TİSK ise ekonomik kriz ve pandemi koşulları nedeniyle işçilere fazla para veremeyeceklerini, hatta hükümetin kendilerine daha fazla destek olması gerektiğini söyleyecektir. Bu açıklamalar ve anlayış emekçileri ve ailelerini açlığa mahkum edecektir.
Artan döviz kurları ve yaşanan yüksek enflasyon en çok asgari ücretle geçinen milyonlarca emekçiyi etkiledi.
Temel gıda maddelerine yapılan fahiş zamlar en fazla dar gelirli yurttaşların sofrasını olumsuz etkiledi.
TÜİK’e göre bile son bir yılda gıda fiyatları son bir yılda yüzde 21 oranında arttı. Bizim yaptığımız araştırmaya göre ise en fazla tüketilen gıda maddelerinin fiyatında son bir yılda yüzde 32’ye yakın artış oldu.
Dört kişilik ailenin açlık sınırı Kamu-Ar araştırmalarına göre 3.100 lirayı aştı.
Milyonlarca asgari ücretli ve ailesi açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir.
Yine son bir yılda elektrik ve doğalgaza yüzde 30’dan fazla zam geldi.
Ocak ayından bugüne döviz kurlarında yaşanan artış ise yüzde 32,77 oranında gerçekleşti.
Asgari ücret döviz kuru karşısında 100 dolar değer kaybetti.
Pandemi süresince, devletten destek alamayan yurttaşlar bankalara borçlandırıldı. Önümüzdeki yıllar bu borçların geri ödenmesiyle geçecek. Faiz oranlarında yaşanan yükseliş bu borcu yeniden borçlanarak ödemek zorunda olan vatandaşları gelecek aylarda çok büyük bir faiz yüküyle de karşı karşıya bırakacak.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “birçok yoksulluk tanımı var. Mutlak yoksulluk var, aşırı yoksulluk var, göreceli yoksulluk var, nesnel yoksulluk var, öznel yoksulluk var” diyor ve sonuna ekliyor “Aşırı yoksulluk bu ülkede yok artık. Aşırı yoksulluğu sıfırladık’’ diyor. Lakin Bakan Türkiye’de çalışan yoksulluğu gerçeğini görmezden geliyor.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak 2021 yılında milyonlarca asgari ücretli için talebimiz;
Asgari ücretin hükümet ve patronun çoğunlukta olduğu komisyon ile değil, grev hakkını da içeren toplu pazarlık yöntemi ile belirlenmelidir.
Asgari ücret insanca yaşayabilecek bir ücret seviyesine getirilmelidir.
Asgari ücrette vergi kesintisine son verilmelidir.
Son bir yılda yüzde 32,77’lik döviz kuru artışı ve yine son bir yılda gıda fiyatlarında yaşanan yüzde 32 oranında artış dikkate alınarak ve ayrıca refah payı da eklenerek, 2021 yılı için asgari ücretin net olarak en az 3 bin 720 lira olarak belirlenmelidir.
Böylece asgari ücret en düşük memur maaşı seviyesine de çıkarılmış olacaktır.”