CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, baroların hak ve yetkilerinin sınırlandırılmasına karşı Zonguldak’tan Ankara’ya yürüyen, Zonguldak Baro Başkanı Avukat Özel Eroğlu ‘nu, 1991’deki Büyük Madenci Yürüyüşü’nde, madencilerin durdurulduğu yerde madenci bareti ile karşıladı.
Zonguldak Baro Başkanı Avukat Özel Eroğlu ile yürüyen CHP’li Demirtaş, Bolu Mengen’de de 7 baro başkanı ile birlikte yürüdü. CHP Zonguldak Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş, şu açıklamayı yaptı;
29 YIL ÖNCEKİ HAK MÜCADELESİ BUGÜN DE DEVAM EDİYOR!
“Ülkemizin dört bir tarafından baro başkanları, baro seçim siteminin değiştirilmesi, illere birden fazla baro kurulması ve hak ve yetkilerinin sınırlandırılmasına karşı “Savunma Yürüyor” sloganı ile üç gün önce Ankara’ya yürümeye başladılar. Bu yürüyüşe Zonguldak’tan 73 yaşında en yaşlı Baro Başkanı sıfatı ile katılan Zonguldak Baro Başkanı Avukat Özel Eroğlu’na destek vermek için kendisini 1991 yılındaki Büyük Madenci Yürüyüşü’nde madencilerin durdurulduğu yerde karşılayarak, yürüyüşüne katıldım. Bundan 29 yıl önce Zonguldaklı madencilerimizin verdiği hak mücadelesini, bugün de barolarımız veriyor. Tek adam rejiminin baskıcı yönetimine karşı hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve savunmanın güçlenmesi için barolarımızın sergilediği bu duruş ve verdiği mücadele son derece anlamlı ve önemlidir.
SAVUNMA HAKKINA DOKUNMA!
Hukuk tarihine geçecek olan Baroların yürüyüşünün 3’üncü gününde, Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, Bolu Baro Başkanı Av. Sabri Erhendekçi, Düzce Baro Başkanı Azade Ay, Kocaeli Baro Başkanı Bahar Candemir, Yalova Baro Başkanı, Fedai Doğruyol Zonguldak Baro Başkanı Av. Özel Eroğlu, Kırklareli Baro Başkanı Av. Turgay Hınız ile Mengen’de de yürüdüklerini ifade eden CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş;
“Baroları bölüp, parçalamak, susturmak ve sindirmek için AKP tarafından kurulan kumpasa karşı verilen bu mücadelenin temelinde yatan gerekçe savunma hakkının kutsallığıdır. Yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran, hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alan iktidar, şimdi de avukatları baskı altına almaya, yargının bağımsızlığını tamamen ortadan kaldırmaya, baroları güçsüzleştirmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Savunma hakkına dokunulması, baroların bölünerek güçsüzleştirilmesi ise vatandaşlarımızın haklarının yeterince savunulamamasına ve büyük kayıplarının yaşanmasına yol açacaktır. Geçmişte hain terör örgütü Fetöcü’lerin savunduğu “Çoklu Baro” gibi düzenlemelerin kanunlaşması halinde ise bu düzenlemeler devletin üniter yapısına, birlik ve beraberliğimize zarar verecek düzenlemelerin önünü açacağı gibi, zaten ülkemizde % 20’lere düşen adalete olan güven de tamamen sıfırlanacaktır. Buna zemin hazırlayanlara en güzel cevabı hukukun üstünlüğüne inanmış hukuk insanları, demokratik haklarını kullanarak yine hukuk içinde vereceklerdir” dedi.