Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kabine toplantısının ardından salgın süreciyle ilgili merak edilenleri yanıtladı. Bakan Koca, corona virüsün Mu varyantı’nın Türkiye’de 2 kişide tespit edildiğini açıkladı. Koca, yerli aşıda da seri üretime 2 ay içinde geçileceğini söyledi.
AĞIRLIK OLARAK DELTA VE DELTA PLUS
Fahrettin Koca, “Şu ana kadar bizim yeni varyant olarak tespit ettiğimiz iki vaka dışında olmadı. Ağırlıklı olarak Delta ve Delta Plus şeklinde. Bu varyantlarda da yüzde 90'ı geçen oranlar söz konusu. Aşılama oranının artışıyla vaka sayılarının düşeceğini düşünüyorum” diye konuştu. Koca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:
PCR TESTİ ÜCRETLİ OLACAK MI?
– Genel olarak aşılama oranları giderek artıyor. 100 milyon sayısına herhalde 2-3 gün içinde erişmiş olacağız. Bu anlamda önemli bir sayı. Çift doz ve en az 1 doz aşı olma oranı da giderek yükseldi.
– (PCR testinin ücretli olması) Öyle bir seçeneği düşünmüyoruz. Yani PCR’ın şu an uygulandığı şekliyle devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
– (Hastanelerde PCR testi için yoğunluğu): Bütün alanlarda istemiyoruz, PCR’ın istendiği belli alanlar var ve bunu da 48 saat öncesinden istiyoruz. Dolayısıyla o yoğunluk 48 saate yayılmış oluyor, o anlamda ciddi bir sorun olacağını düşünmüyorum, çünkü büyük kapasitemiz var.
İKİ DOZ AŞI YÜZDE 62’LERDE
– (Bağışıklık oranı) Sayılarımız belli, 18 yaşın üzerinde en az bir doz olanların oranı yüzde 80’lerde, iki doz olanlar yüzde 62’lerde. Dolayısıyla biz yüzde 80-85’lere doğru bir oranın olmasını bekliyoruz 18 yaş üstü için.
HATIRLATMA DOZU ŞU AN GEREKMİYOR
– İnaktif aşılarla ilgili 3’üncü dozu önerdik, 3’üncü aydan sonra düştüğünü görünce bu önerimizi yapmış olduk. Devamında 6 ay sonra zaten rapel dozlar, hatırlatma dozları olacak. Ama mRNA aşısı için bunun şu an 3,5-4 aylık sonuçların çok belirgin düşüş içinde olmadığını, önümüzdeki aylar takiple, ne zaman bir hatırlatma dozunun gerekip gerekmediğini söylemiş olacağız. İsrail ve benzeri ülkelerde gördüğümüz şekliyle 8 ay sonra bu hatırlatma dozunun yapıldığını, ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Muhtemel bizde de aynı şekilde olur ama şu an gerekmiyor.
OKULLARI KAPATMAK İSTEMİYORUZ ÇÜNKÜ…
– Okulları kapatmak istemiyoruz, çünkü artık ‘elimizde aşımız var’ diyoruz. O nedenle vatandaşımız aşı oldukça, oranlar yükseldikçe, toplumsal bağışıklık oluştukça bunun yeterli olacağına inanıyoruz. Onun için oranların giderek artması gerekiyor. Şu an dünyada en çok aşının yapıldığı 8’inci ülkeyiz. Avrupa’da, Almanya’dan sonra ikinci ülkeyiz, zannediyorum 2-3 hafta içerisinde Almanya’yı da geçen dozda bir uygulamamız oluyor olacak.
– Dolayısıyla yapılması gereken tedbirler, Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte biz tedbirleri ortaya koyduk. Hangi durumda, hangi pozisyonda ne yapılması gerektiği belli. Yani sınıf öğrencileri, öğretmende görülünce nasıl olur, öğrencide görülünce nasıl olmalı, bütün öğrenciler ne zaman tatil edilmeli, okul değil, sınıf en fazla olabilir. Biz en fazla sınıfın tatil edilebileceğini 14 günlük zaman diliminde, onun dışında bir kapatmayı düşünmüyoruz, düşünmek istemiyoruz.”
– (Göçmenlerin aşılanması) aydı olmayanların sayısı çok az. Toplama bakıldığında öyle yüksek oranlı değil. Yani Suriyeli mesela 3,5-4 milyon kayıtlı olan kişi var, hepsine ulaşıyoruz.