İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, SADAT'ın Tokat ve Konya'daki kamplarından fotoğraflar gördüğünü açıkladı. Suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Akşener, "SADAT'la ilgili fotoğraflar gelmişti Konya ve Tokat'ta var olan kamplara dair. Bunu ilan ettim. Suç duyurusunda bulunuldu. İfadeye gittim. Bir deşifreydi yaptığım, devletin kayıtlarına girecek şekilde" dedi.
"CİDDİYE ALINMASI GEREKEN BİR DURUM"
Kılıçdaroğlu'nun SADAT'a gidişine ilişkin yorumda bulunan Akşener, "Kendisine gelen bilgiler var. Kemal Bey'le görüşmediğim için bilmiyorum o bilgi nedir, ne değildir. Ama bana gösterilen, fotoğraflardı. Fotoğrafları paylaştığınız zaman hangi kurumdan çıktığı belli olacağı için...İnsanların eğitildiği kamp görüntüleriydi. Hangi kurumdan olduğu belli olacağı için almadım ama gördüm. Savcıya söyledim. Bir süre bu konu kapandı. Türkiye için korku unsuru olmadı. Şimdi Kemal Bey "Elimde bilgiler var" (diyor), ciddiye alınması gereken bir durum bu. Dikkatle takip ediyorum" ifadelerini kullandı.
Halk TV'den İsmail Saymaz'a konuşan Akşener'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"SADAT'la ilgili fotoğraflar gelmişti Konya ve Tokat'ta var olan kamplara dair. Bunu ilan ettim. Suç duyurusunda bulunuldu. İfadeye gittim. Bir deşifreydi yaptığım, devletin kayıtlarına girecek şekilde. Daha sonra Kılıçdaroğlu'nun SADAT'a gidişi var. Kendisine gelen bilgiler var. Kemal Bey'le görüşmediğim için bilmiyorum o bilgi nedir, ne değildir. Ama bana gösterilen, fotoğraflardı. Fotoğrafları paylaştığınız zaman hangi kurumdan çıktığı belli olacağı için...İnsanların eğitildiği kamp görüntüleriydi. Hangi kurumdan olduğu belli olacağı için almadım ama gördüm. Savcıya söyledim. Bir süre bu konu kapandı. Türkiye için korku unsuru olmadı. Şimdi Kemal Bey "Elimde bilgiler var" diyor, ciddiye alınması gereken bir durum bu. Dikkatle takip ediyorum.
"SANDIK KORUMA SİSTEMİNİZ OLMASI GEREKİR"
Benim fotoğraflarını gördüğüm kamplar kapandı. Ama Kemal Bey'in ortaya koyduğu endişe, bizzat kapısına gidişini ciddiye almak lazım geldiğini düşünüyorum. Ciddiye alması gerekenler de Türkiye'nin güvenliğinden sorumlu birimler. Birimlerin başındaki kim? Siyasiler. Türkiye'de tek adam sistemi olduğu için de cumhurbaşkanının etrafa çemkirmek yerine iddiaları ciddiye alması lazım. Ama asıl olan, İstanbul seçimi örnek, oturduğu yerden kalkmamak için, Anadolu'da 'cilleklik' denir, cilleklik yapan bir yapı burası. Maalesef AK Parti'nin iktidarında bunları yaşadık. Millet İttifakı açısından hadiseye bakıldığında, sandık güvenliğini o kadar önemsiyoruz ki, komisyon kurduk. SADAT'ı, KADAT'ı, MADAT'ı... Bunlar olabilir. Esas mesele, bizlerin hassasiyeti, ciddiyeti ve birbirimizle olan uyumudur. Cilleklik olur ama onu ortadan kaldıracak sandık koruma sisteminiz olması gerekir.
"TÜRKİYE'DEKİ HUKUKA GÖRE KARŞILIĞI NEDİR?"
ABD ve Rusya'nın paralı asker şirketleri var. SADAT ile ilgili temel sorun şu: Kimse tevatürün dışında bir şey bilmiyor. Paralı asker sevk eden yapı mıdır? Türkiye'den mi silah alabiliyorlar, dünyanın başka yerinden mi? Bunun Türkiye'deki hukuka göre karşılığı nedir? Bunun cevaplarının verilmesi lazım.Silah şirketi mi, bilinmeyen kısmı bu. Şirketin ne olduğu bilindiği takdirde sorun yok. Biz beş müteahhidi eleştiriyoruz. "Beşli Çete" diyoruz. Onlarla ilgili kayrılmalar, yandaş olmanın getirdiği tuhaf ihaleler sonucu iş almaları, vergilerin bir kalemde silinebilmesi gibi birçok konuda... Bunu kim yapıyor? İktidar yapıyor. Bizim için bu eylemlerin eleştirilmesi esastır. SADAT'ın kurucusu (Emekli Korgeneral Adnan Tanrıverdi) Saray'da danışmandı. Böyle irtibatların olamaz"