Birkaç sorum ağrıyor...
1-) Sosyalistler sistem içi parti ve liderlerinden ne bekler?
2-) Sosyalistler bazı gazetecileri (yalaka, yandaş, satılmış vs.) "Devrimden sonra" ne yapmayı düşünürler? (Eğitmek mi? Maden ocakları mı? Gaz odaları mı? Ne olacak onlar?)
3-) "Osman Kavala ve Mücella Yapıcı" üzerinden "Gezi" için "Aba üstünden gösterilen sopa"dan sonra neler düşündük, şimdi neler düşünüyoruz?
İnsanlar çocukluktan gençliğe geçerken "büyüme ağrıları" diye bir ağrı yaşarlar. Bu ağrılar en çok "iskelet ve kas sisteminde", dolayısı ile eklemlerde kendisini duyumsatır. Ben 61 yaşındayım. Şimdi de kimi eklemlerimde benzer ağrılar yaşamaya başlayınca, insanın yaşlandıkça bir de "küçülme ağrıları" olabilir mi diye düşünmüştüm...
Bugün de muhalefetin iskelet ve kas sisteminde "Ekrem ağrıları" diye bir ağrıyı farkettim. Bu ağrı büyüme ağrısı mıdır yoksa küçülme ağrısı mıdır diye düşünüyorum.
"Eklektik bir muhalefetin" eklem yerlerinde zaman zaman "eklem ağrılarının" çıkması doğal. Muhalefet tek başına bir parti programı ile toparlanmış bir muhalefet olsaydı bu ağrılar toparlanma ve büyüme sürecinde aşılmış olurdu. Ancak irili ufaklı bir çok bileşeni olan muhalefetin henüz "eklem yerlerinde" bana kalırsa "büyüme ağrıları" ortaya çıkmaktadır.
Bunun çözümü muhalefetin lokomotifi olacak olan en iri ve güçlü yapının diğer bileşenler ile bağlantı noktalarını, "bağlantı ilkeleri" yönünde gözden geçirmesindedir...
Ekrem İmamoğlu yaptığı yanlış nedeniyle özür diledi. Özür dilediği halde hala yanlışı ile uğraşanlar da yanlış yapıyor. Karşı karşıya olsam belki benim de herkesten daha ağır eleştirilerim olabilir. Ancak eleştiri en çok yararı sağlayan yer ve zamanda yapılmalı. Yanlışlara karşı yıkıcı, doğrulara karşı yapıcı olmak dengesini de tutturmak gerekir. Eleştiri ile "mahalle kavgası" arasında fark olmalı... Eleştiri "ayırdına varmak" işidir... Eleştiri temizlemek için yapılır, "batırmak" için değil!
Ekrem İmamoğlu kimdir necidir tanımam, bilmem. AKP'nin elinden İstanbul'u kopardı aldı. Bunu herkes gördü. Bu da başka bir oyun mudur onu da bilmiyorum. Ancak bir şeyi çok iyi biliyorum:
***2023 seçimlerinde bu ülke bu iktidardan kurtulamazsa, bugüne değin yaşadıklarımız, 2023'ten sonra yaşayacaklarımızın yanından "vız gelir tırıs gider!"...
Muhalefet bileşenlerinden etkili ve yetkili kişilerin "bir tenhada görüşüp" duruma "çeki-düzen" vermesi yerinde olur...