CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca; sivil toplum kuruluşları, barolar, meslek odaları ve hak savunucularının itiraz ettiği; teklifin geri çekilmesi talebiyle kampanyalar düzenlediği, “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi ile ilgili TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.
SİVİL TOPLUMUN, DERNEKLERİN SESİNİ KISMA, MAL VARLIĞINA ÇÖKME TEKLİFİ
"Gri listeye girme riskimiz var, mecburuz." diyerek teklifin apar topar getirildiğini hatırlatan Gülizar Biçer Karaca “bahane yerinde, bahane şahane ama gerçek ekonomik buhran nedeniyle çökerttiğiniz Türkiye'nin ekonomisi” yorumunu yaptı. Mali Eylem Görev Gücü yani FATF 2019 Yılı Raporu'nda 7'nci ve 12'nci maddeyi bir zorunluluk olarak getirdiğine değinen Biçer Karaca teklifte 7'nci maddeye ilişkin düzenleme varken 12'nci maddeye dair düzenleme olmadığına dikkat çekti. “Onun yerine ne var?” diye soran Biçer Karaca; “Sivil toplumun, derneklerin sesini kısacak ve mal varlığına çökeceğiniz bir teklifi getirmişsiniz. Peki, 12'nci tavsiye kararı ne diyor? "Siyasi güç sahiplerinin yani siyasi nüfuz sahiplerinin mal varlıklarını nasıl edindiklerini yakınlarıyla birlikte soruşturacak, araştıracak bir yapı kuracaksınız." diyor ama teklifte bu yok, sivil toplumu denetleme ve tepesine çökme var.”
17-25 ARALIK TESADÜFÜ: TEKLİF 17 ARALIK’TA KOMİSYON’A, 25 ARALIK’TA GENEL KURULA GETİRİLDİ! PES DOĞRUSU
12. maddenin aklına 17-25 Aralık’ı getirdiğini söyleyen Gülizar Biçer Karaca, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye atıfla konuşmasında yolsuzluk vurgusu yaptı: “17-25 Aralık, Sayın Devlet Bahçeli'nin bu madde içeriğinde yer alan gündemi "rüşvet ve yolsuzluk haftası" olarak nitelendirdiği, banka hesaplarının, çikolata kutularındaki milyon dolarların, milyon dolarlık saatlerin hesabı geldi. Başka ne geldi? Bakanlar geldi, banka genel müdürleri geldi ve bir dönem Adalet ve Kalkınma Partisinin iyilik abidesi saydığı Reza Zarrab geldi. Bir de kanun teklifi o kadar ilginç bir zamanda gündeme geldi ki 17 Aralık günü Komisyon’da görüşüldü, 25 Aralık günü yani bugün Mecliste görüşülüyor. Tesadüfün bu kadarına da pes doğrusu dedik!
“MAKUL ŞÜPHE” İLE SİVİL TOPLUMUN ENSESİNDE BOZA PİŞİRME HEVESİ
“Örgütlü toplum demokrasinin güvencesidir. Sivil toplum ne kadar güçlü olursa o kadar güçlü bir demokrasimiz olur. İşte, sizlerin de tam bam teliniz de burası.” Diyerek AKP’ye yüklenen Biçer Karaca; itiraz istemeyen AKP’nin makul şüpheden ne anladığına da değindi: “Biliyoruz, kadın örgütlerinden çekiniyorsunuz, mücadeleci kadınlar korkulu rüyanız, tek adamın yarattığı hukuksuzlukları, hak ihlallerini raporlayan, topluma duyuran hak örgütleri korkulu rüyanız. Çünkü millet kadın cinayetlerini, anayasal hak ve hürriyetlerde yaptığınız ihlalleri bu örgütler sayesinde duyuyor. Yarattığınız ucube rejimin dayatmalarına kimse ses çıkarmasın istiyorsunuz, itiraz etmesin ve böylelikle iktidarınız daim olsun istiyorsunuz. Bu nedenle sivil toplum örgütlerinin enselerinde "makul şüphe" diyerek boza pişirmek istiyorsunuz”
MAKUL ŞÜPHE, HAİN ve TERÖRDEN AKP NE ANLIYOR?!
“Aslında biz Adalet ve Kalkınma Partisinin makul şüphe, terör ve hain gibi kavramları kimin için ne zaman kullandığını anlayabilmiş değiliz. Çünkü bir dönem 17 ve 25 Aralık yolsuzluklarının başrol oyuncusu Reza Zarrab için "Hayır işleri yapan makul kişi." diyorlardı, itirafçı olup rüşvet çarklarını ortaya çıkartıp iplik pazara döküldüğünde bu kişi birdenbire hain oluverdi. Yine "Birlikte yol yürüdük." dediğiniz, gözyaşlarıyla övgüler düzdüğünüz, bu kürsüde "FETÖ" dendiği için "FETÖ diyemezsiniz, o Hoca Efendi." diye milletvekillerimizin üzerine yürüdüğünüz, Fethullahçı terör örgütünün liderine "Hoca Efendi" diyordunuz; çıkarlarınız çatıştı, darbe girişimi oldu, birdenbire o Fetullah Hoca Efendiniz terörist oluverdi.”
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN, BAROLARIN, HAK SAVUNUCULARININ “TEKLİFİ GERİ ÇEKİN” TALEBİ TBMM KÜRSÜSÜNDE
Teklifi; derneklere yargısız infazı, derneklere hukuksuz, keyfî biçimde kayyum atamayı meşrulaştıran, muhalif görülen derneklerin gelirlerine, mal varlığına çökme teklifi, toplumun yardımlaşma, dayanışma duygularını otoriter bir anlayışa teslim etme, avukat meslektaşlarımızı muhbir yapma teklifi.” olarak tanımlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca; 520 sivil toplum örgütünün, Baroların, kadın örgütlerinin “teklifi geri çekin” taleplerini TBMM’de şu sözlerle dillendirdi: “520 sivil toplum örgütü "Geri çekin." diyor bu teklifi, 71 baro "Geri çekin." diyor ama duymuyorsunuz, umursamıyorsunuz çünkü eğer böyle bir şey olursa onlarla birlikte bir kanun teklifi yapmaya kalkarsanız gerçek niyetiniz ortaya çıkacak. Biz de buradan o 520 demokratik kitle örgütüne, sivil toplum örgütüne, 71 baroya diyoruz ki: Hiç merak etmeyin, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı yakındır. Buradan tüm kadın örgütlerine sesleniyorum: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında örgütlenmenin önündeki tüm engelleri kaldıracağız ve sivil toplumu güçlendireceğiz ki cumhuriyetimizin 100'üncü yılında cumhuriyetimizi demokrasiyle hep birlikte taçlandıracağız.