TBMM İdare Amiri, CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a açlık ve sınırı ve asgari ücretle ilgili yazılı soru önergesi verdi.
Asgari ücretin işçilere bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür ve benzeri ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılamaya yönelik ücret şeklinde tanımlandığını belirten GÖKER, “Milyonlarca çalışanı ilgilendiren konu ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı, asgari ücretin 2022 yılı için 4.253 lira olması konusunda karar almıştır. Her yılın ilk resmi günü baz alındığında, 2016 yılında 1.300 lira olan asgari ücret 405 Euro ederken, 2022 yılında 4.253 lira olan asgari ücret sadece 278 Euro’dur. Yani asgari ücretle çalışan bir işçinin kaybı son 6 yıl baz alındığında 127 Euro’dur” dedi.
Türk-İş’in her ay yaptığı geçim şartları araştırmasına göre, 2022 yılının Ocak ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 4.249 lira, yoksulluk sınırının ise 13.844 liraya ulaştığını söyleyen CHP’li Vekil, “Asgari ücret ve açlık sınırı amiyane tabirle kafa kafaya gelmiştir. Enflasyon ve hayat pahalılığı böyle devam ederse asgari ücret açlık sınırının da altına inecek ve verilen yüzde 50’lik zam misliyle geri alınacaktır. Açlık sınırı daha ilk ayın sonunda asgari ücreti yakalamıştır” diyerek birtakım sorular yöneltti.
TBMM İdare Amiri, CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet GÖKER yazılı soru önergesinde şu sorulara yer verdi:
"Dünyanın en geçerli reel para birimlerinden biri olan Euro üzerinden hesap yapıldığında sadece altı yıllık zaman diliminde aylık 127 Euro’luk asgari ücret kaybını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2022 yılı için belirlenen Asgari ücretin, Türk-İş’in yaptığı araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ile aynı olması hususunda düşünceleriniz nelerdir?
Asgari ücretin, Avrupa ülkelerinde ortalama 1500 Euro, bizde ise 278 Euro olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
4 kişilik bir ailenin Türkiye şartlarında 4253 lira olan asgari ücretle hayatını sağlıklı bir şekilde idame ettirebileceğine inanıyor musunuz?"