Barış yapamayacaksan savaşmak aptallıktır.
Savaş dünyada insanoğlunun yaptığı en vahşi eylemlerden birisidir.
Mecbur olmadıkça savaşa girmeyeceksin.
Türk ulusu mecbur kaldığı için kurtuluş savaşı vermiş, savaşın sonunda kurucu babalar başta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk hemen tüm ülkelerle barışmasını bilmiştir.
Şimdi ulusumuzun önünde başka bir mücadele bizi bekliyor.
20 Yıldır ülkeyi yöneten, yönetirken fakirleştiren, demokrasiden uzaklaştıran, haksızlığın, yolsuzluğun kol gezdiği bir ülke haline getiren bir zihniyetten kurtuluş mücadelesi vereceğiz.
Bu bir savaş değildir, mücadeledir, haklıların, ezilmişlerin, hor görülmüşlerin, tek adam iradesine karşı çıkanların, çocuklarının geleceği için kaygı duyanların mücadelesidir bu.
Yönünü çağdaş Batı medeniyetler yerine kör gözüme parmak sokar gibi Arap zihniyetine özenenlerle, devleti parti devleti haline getiren bir zihniyetle, hizmette, personel alımında benden, onlardan diye milletin arasında ayrım yapanlarla yapılacak bu haklı mücadeleyi kazanmak, başarmak zorundayız.
Binlerce kişi arasında yapılan sınavda ikinci olup, mülakat adı verilen ucube bir yapıda elenen, haksızlığa uğrayan genç hakim adayının ve onun gibi binlercesinin mücadelesidir bu.
Yurt dışına gitmek zorunda bırakılan binlerce doktorun, yurt dışına kaçmak için fırsat kollayan umutları, gelecekleri karartılmış milyonlarca gencimizin mücadelesidir bu.
Çalışmak, üretmek isteyen ama engellerle karşılanan belediyelerimizin mücadelesidir bu.
DÖŞEMEALTI BELEDİYESİ
AKP zihniyetinin zarar verdiği yerlerden biriside Döşemealtı belediyemizdir.
Geçenlerde yaptığı basın açıklamasında Turgay Başkan İller Bankası dağılımının adaletsizliği ile ilgili bir açıklama yaptı.
Diyor ki Başkan; “ Yerel yönetim yasası ve iller bankası dağılımı çok adaletsiz. Çünkü tek barometresi var, o da nüfus. Aslında bunun içerisinde yüzölçümü genişliği, gelişmişlik endeksi, planlı altyapı parametreleri de iller bankası pay dağılım noktasına girmeli” diyor.
Döşemealtı yüzölçümü ve hizmet üretmesi gereken alan olarak birçok ilçemizden büyük hatta bazılarının neredeyse iki katı.
Ama nüfus yoğunluğu yüz bin olmadığı için İller bankasından gelen para belediyenin ihtiyaçlarına cevap veremez miktarda.
Birçok belediye İller Bankasından gelen parayla personel ve bazı yatırımlarını karşılayabiliyorken, Döşemealtı belediyesi bırakın yatırımı personel maaşlarının 3’te 1’i kadar pay alabiliyor.
Bu yetmezmiş gibi bir başka oyunla belediyenin gelirleri yine yok oluyor.
Belediye gelirlerinde en önemli olan şeylerden biride hazine satışlarıdır.
Hazine satış yaptığı her arsa gelirinin yüzde 40’nı belediyeye vermesi gerekirken bu satışları özelleştirme üzerinden yapıyor ve belediyenin kasasına girmesi gereken para girmiyor.
Geçtiğimiz iki ay içerisinde Döşemealtı’nda iki tane arsa satılmıştır. Birisi 150, birisi 142 milyon civarında.
Bu arsalardan belediye kasasına girmesi gereken 100 milyona yakın bir rakam yok olmuştur.
Bu gelirden mahrum bırakılan belediye hizmet yarışında haksızlığa uğramış oluyor.
Önümüzdeki seçim bunun içinde önemlidir, belediyelerinde hizmet yarışında kayrılmaması için, haksızlığa uğramaması için mücadele edecek ve kazanacağız.
Mücadeleyi kazanacağız ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi herkesle barışacağız, bu topraklardan haksızlığı ve nefreti def edeceğiz.
BU TOPRAKLARDAN HAKSIZLIĞI VE NEFRETİ DEF EDECEĞİZ
Barış yapamayacaksan savaşmak aptallıktır.
Savaş dünyada insanoğlunun yaptığı en vahşi eylemlerden birisidir.
Mecbur olmadıkça savaşa girmeyeceksin.
Türk ulusu mecbur kaldığı için kurtuluş savaşı vermiş, savaşın sonunda kurucu babalar başta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk hemen tüm ülkelerle barışmasını bilmiştir.
Şimdi ulusumuzun önünde başka bir mücadele bizi bekliyor.
20 Yıldır ülkeyi yöneten, yönetirken fakirleştiren, demokrasiden uzaklaştıran, haksızlığın, yolsuzluğun kol gezdiği bir ülke haline getiren bir zihniyetten kurtuluş mücadelesi vereceğiz.
Bu bir savaş değildir, mücadeledir, haklıların, ezilmişlerin, hor görülmüşlerin, tek adam iradesine karşı çıkanların, çocuklarının geleceği için kaygı duyanların mücadelesidir bu.
Yönünü çağdaş Batı medeniyetler yerine kör gözüme parmak sokar gibi Arap zihniyetine özenenlerle, devleti parti devleti haline getiren bir zihniyetle, hizmette, personel alımında benden, onlardan diye milletin arasında ayrım yapanlarla yapılacak bu haklı mücadeleyi kazanmak, başarmak zorundayız.
Binlerce kişi arasında yapılan sınavda ikinci olup, mülakat adı verilen ucube bir yapıda elenen, haksızlığa uğrayan genç hakim adayının ve onun gibi binlercesinin mücadelesidir bu.
Yurt dışına gitmek zorunda bırakılan binlerce doktorun, yurt dışına kaçmak için fırsat kollayan umutları, gelecekleri karartılmış milyonlarca gencimizin mücadelesidir bu.
Çalışmak, üretmek isteyen ama engellerle karşılanan belediyelerimizin mücadelesidir bu.
DÖŞEMEALTI BELEDİYESİ
AKP zihniyetinin zarar verdiği yerlerden biriside Döşemealtı belediyemizdir.
Geçenlerde yaptığı basın açıklamasında Turgay Başkan İller Bankası dağılımının adaletsizliği ile ilgili bir açıklama yaptı.
Diyor ki Başkan; “ Yerel yönetim yasası ve iller bankası dağılımı çok adaletsiz. Çünkü tek barometresi var, o da nüfus. Aslında bunun içerisinde yüzölçümü genişliği, gelişmişlik endeksi, planlı altyapı parametreleri de iller bankası pay dağılım noktasına girmeli” diyor.
Döşemealtı yüzölçümü ve hizmet üretmesi gereken alan olarak birçok ilçemizden büyük hatta bazılarının neredeyse iki katı.
Ama nüfus yoğunluğu yüz bin olmadığı için İller bankasından gelen para belediyenin ihtiyaçlarına cevap veremez miktarda.
Birçok belediye İller Bankasından gelen parayla personel ve bazı yatırımlarını karşılayabiliyorken, Döşemealtı belediyesi bırakın yatırımı personel maaşlarının 3’te 1’i kadar pay alabiliyor.
Bu yetmezmiş gibi bir başka oyunla belediyenin gelirleri yine yok oluyor.
Belediye gelirlerinde en önemli olan şeylerden biride hazine satışlarıdır.
Hazine satış yaptığı her arsa gelirinin yüzde 40’nı belediyeye vermesi gerekirken bu satışları özelleştirme üzerinden yapıyor ve belediyenin kasasına girmesi gereken para girmiyor.
Geçtiğimiz iki ay içerisinde Döşemealtı’nda iki tane arsa satılmıştır. Birisi 150, birisi 142 milyon civarında.
Bu arsalardan belediye kasasına girmesi gereken 100 milyona yakın bir rakam yok olmuştur.
Bu gelirden mahrum bırakılan belediye hizmet yarışında haksızlığa uğramış oluyor.
Önümüzdeki seçim bunun içinde önemlidir, belediyelerinde hizmet yarışında kayrılmaması için, haksızlığa uğramaması için mücadele edecek ve kazanacağız.
Mücadeleyi kazanacağız ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi herkesle barışacağız, bu topraklardan haksızlığı ve nefreti def edeceğiz.
BU TOPRAKLARDAN HAKSIZLIĞI VE NEFRETİ DEF EDECEĞİZ
Barış yapamayacaksan savaşmak aptallıktır.
Savaş dünyada insanoğlunun yaptığı en vahşi eylemlerden birisidir.
Mecbur olmadıkça savaşa girmeyeceksin.
Türk ulusu mecbur kaldığı için kurtuluş savaşı vermiş, savaşın sonunda kurucu babalar başta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk hemen tüm ülkelerle barışmasını bilmiştir.
Şimdi ulusumuzun önünde başka bir mücadele bizi bekliyor.
20 Yıldır ülkeyi yöneten, yönetirken fakirleştiren, demokrasiden uzaklaştıran, haksızlığın, yolsuzluğun kol gezdiği bir ülke haline getiren bir zihniyetten kurtuluş mücadelesi vereceğiz.
Bu bir savaş değildir, mücadeledir, haklıların, ezilmişlerin, hor görülmüşlerin, tek adam iradesine karşı çıkanların, çocuklarının geleceği için kaygı duyanların mücadelesidir bu.
Yönünü çağdaş Batı medeniyetler yerine kör gözüme parmak sokar gibi Arap zihniyetine özenenlerle, devleti parti devleti haline getiren bir zihniyetle, hizmette, personel alımında benden, onlardan diye milletin arasında ayrım yapanlarla yapılacak bu haklı mücadeleyi kazanmak, başarmak zorundayız.
Binlerce kişi arasında yapılan sınavda ikinci olup, mülakat adı verilen ucube bir yapıda elenen, haksızlığa uğrayan genç hakim adayının ve onun gibi binlercesinin mücadelesidir bu.
Yurt dışına gitmek zorunda bırakılan binlerce doktorun, yurt dışına kaçmak için fırsat kollayan umutları, gelecekleri karartılmış milyonlarca gencimizin mücadelesidir bu.
Çalışmak, üretmek isteyen ama engellerle karşılanan belediyelerimizin mücadelesidir bu.
DÖŞEMEALTI BELEDİYESİ
AKP zihniyetinin zarar verdiği yerlerden biriside Döşemealtı belediyemizdir.
Geçenlerde yaptığı basın açıklamasında Turgay Başkan İller Bankası dağılımının adaletsizliği ile ilgili bir açıklama yaptı.
Diyor ki Başkan; “ Yerel yönetim yasası ve iller bankası dağılımı çok adaletsiz. Çünkü tek barometresi var, o da nüfus. Aslında bunun içerisinde yüzölçümü genişliği, gelişmişlik endeksi, planlı altyapı parametreleri de iller bankası pay dağılım noktasına girmeli” diyor.
Döşemealtı yüzölçümü ve hizmet üretmesi gereken alan olarak birçok ilçemizden büyük hatta bazılarının neredeyse iki katı.
Ama nüfus yoğunluğu yüz bin olmadığı için İller bankasından gelen para belediyenin ihtiyaçlarına cevap veremez miktarda.
Birçok belediye İller Bankasından gelen parayla personel ve bazı yatırımlarını karşılayabiliyorken, Döşemealtı belediyesi bırakın yatırımı personel maaşlarının 3’te 1’i kadar pay alabiliyor.
Bu yetmezmiş gibi bir başka oyunla belediyenin gelirleri yine yok oluyor.
Belediye gelirlerinde en önemli olan şeylerden biride hazine satışlarıdır.
Hazine satış yaptığı her arsa gelirinin yüzde 40’nı belediyeye vermesi gerekirken bu satışları özelleştirme üzerinden yapıyor ve belediyenin kasasına girmesi gereken para girmiyor.
Geçtiğimiz iki ay içerisinde Döşemealtı’nda iki tane arsa satılmıştır. Birisi 150, birisi 142 milyon civarında.
Bu arsalardan belediye kasasına girmesi gereken 100 milyona yakın bir rakam yok olmuştur.
Bu gelirden mahrum bırakılan belediye hizmet yarışında haksızlığa uğramış oluyor.
Önümüzdeki seçim bunun içinde önemlidir, belediyelerinde hizmet yarışında kayrılmaması için, haksızlığa uğramaması için mücadele edecek ve kazanacağız.
Mücadeleyi kazanacağız ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi herkesle barışacağız, bu topraklardan haksızlığı ve nefreti def edeceğiz.