Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, AKP'nin geçtiğimiz yıl Mart ayından bu yana askıya aldığı yüz yüze eğitim sürecinin bir süredir "kısmen" açılmış olduğu Antalya Finike’de imamlarının ve eşlerinin öğretmen yetersizliği bahane edilerek istihdam edildiklerine dair haberleri soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.
HDP'li Bülbül'ün soru önergesi şöyle:
"Yazılı ve sosyal medyada AKP'nin geçtiğimiz yıl Mart ayından bu yana askıya aldığı yüz yüze eğitim sürecinin bir süredir "kısmen" açılmış olsa da Antalya Finike’de imamlarının ve eşlerinin öğretmen yetersizliği bahane edilerek istihdam edildiklerine dair haberlere yer verilmektedir.
Haberin ayrıntılarında Antalya'nın Finike ilçesindeki köylerde kurulan EBA eğitim merkezlerinde öğretmen ve internet erişiminin olmadığı, çocukların eğitiminin köy imamları ve imam eşlerine emanet edildiği öne sürülmektedir.
Konu ile ilgili açıklama yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul’un Finike’de ve köylerindeki öğrencilerin haftada iki gün yüz yüze eğitim için taşıma merkezli köye götürüldüğünü, geri kalan günlerde ise köylerde imam ve imam eşleri tarafından “eğitim" verildiğini söylemektedir.
Finike İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün EBA destek noktası açtığı bu köylerde öğretmenlerin ve internet erişiminin olmadığı, eğitimin ise imam ve imam eşleri tarafından sözde eğitim öğretim faaliyetini sürdürdüğünü beyan etmektedir.
Yüz binlerce öğretmenin atamasının yapılmadığını hatırlatan Kurul, Millî Eğitim Bakanlığını göreve çağırarak sözlerini şöyle tamamlamaktadır: “Bizim köylerimizde imam ve eşleri eğitim veriyor. Bu kabul edilebilir değil, bilimsel ve laik eğitime aykırı bu durum hakkında Bakanlığın gerekli işlemleri başlatmasını bekliyoruz.”
Bu bağlamda;
Bakanlığınız Finike’de öğretmen eksikliği bahanesiyle istihdam edilen imam ve imam eşleri ile ilgili uygulamadan haberdar mıdır? Eğer haberdar ise bu uygulamamanın sorumluları hakkında herhangi bir soruşturma açmış mıdır?
Yüzbinlerce öğretmenin atamasının yapılmadığı bir ortamda imamlara ve eşlerine “sözde öğretmenlik” yaptırılması hangi gerekçelere dayandırılmaktadır?
Başarılı olursa bu “pilot uygulamanın” ülke çapında yaygınlaştırılması için Bakanlığınız herhangi bir girişimde bulunacak mıdır?"