TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Av.Cavit ARI dört farklı noktadan ayna anda başlayan Manavgat yangınına ilişkin olarak yaptığı açıklamada “Öncelikle Manavgat’ımıza Antalya’mıza ve ülkemize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Belki de son dönemlerinin en büyük yangın felaketinin yaşandığı bir bölgedeyiz. Yangın özellikle rüzgarın da etkisiyle hızlı bir şekilde yayıldı. Manavgat'ın şehir merkezi dediğimiz mahallelerine kadar yaklaşan yangın çok ciddi şekilde etkili oldu. Ormanlık alanlar bir tane ağaç kalmayacak şekilde yanmış vaziyette. Çok büyük tahribat, çok büyük zarar var. Vatandaşlarımızın evleri tamamen yanmış durumda. Evlerin altındaki ahırlarda yanarak ölmüş hayvanlar var. Yüreğimiz parçalandı.” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Açıklamasında “Yangından en çok etkilenen Kalemler Mahallesindeydim, vatandaşlarımızla görüşüp onlara geçmiş olsun dileklerimizi ilettik, onların durumlarını görmeye, acılarına paylaşmaya çalıştık. Örneğin bu mahallede 120 civarında ev olduğunu söylüyorlar ama neredeyse yüz civarındaki ev hemen hemen kül olmuş vaziyette. O kadar yanmış ki artık sadece birkaç duvarından ibaret bir vaziyete gelmiş evler var. Diğer mahallelerde de ciddi zayiatlar var. Ormanlık alanlar bir tane ağaç kalmayacak şekilde yanmış vaziyette. Çok büyük tahribat, çok büyük zarar var. Vatandaşlarımızın evleri tamamen yanmış durumda. Büyük mağduriyet var. Belki de son dönemlerinin en büyük yangın felaketinin yaşandığı bir bölgedeyiz.” diyen Arı, “Yangına müdahale eden uçak ve helikopterlere ilişkin sayılar verildi. İlk olarak 1 tane uçak ve 19 tane helikopterden bahsedildi. Sonuçta şu var, helikopterler ile yeterli bir mücadele edilemediğini, yangının hem hava koşulları hem de yeterli mücadele edilemediğinden dolayı da hızla yayıldığı buradaki vatandaşlarımız ifade ediyor. Karadan kepçeyle, dozerle, ellerindeki hortumlarla, itfaiye araçlarıyla müdahale eden çalışanlarımız var, ormancılarımız var, emekçilerimiz var. Onlar bir taraftan gidebildikleri yere kadar müdahale etmeye çalışıyorlar. Ancak tabii uzak noktalarda yer alan bölgelere mutlaka bir helikopter, uçak aracılığıyla müdahale edilmesi gerekir. Ama bu konuda ilk başlangıçta, bilhassa yeterli müdahale edilmede sıkıntı yaşandığını, hızlı müdahale edilemediğini buradaki vatandaşlar söylüyorlar. Böyle büyük bir alana yayılmış bir yangına 19 tane helikopter ile, ki zaten hava koşulları malum hava kararınca helikopter bir kenara çekiliyor ama yangın devam ediyor.” dedi.
Arı açıklamasında “Ülkemizde ve dünyada birçok yangına etkin personeli ile müdahale eden ülkemizin gurur kaynağı Türk Hava Kurumu uçaklarını devre dışı bırakanların bu tür olaylara verdikleri önem bir kez daha ortaya çıkmıştır. Devleti yönetenler yangın konusunda sınıfta kalmıştır. Her bir programa ayrı özel ucaları ile giden Bakanlar sanırım “İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ” anlayışlarını orman yangınlarında da göstermesi gerektiğini, anlamaları gerekir.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Sözlerine, “Yangının daha da genişlemesinin neticesinde 15 civarında köy boşaltıldı. Vatandaşlarımız evlerini terk etmek zorunda kaldı. Tabiki öncelikle cana zarar gelmesin, can kaybı olmasın diyoruz. Bir taraftan insanımızın canını düşünmek zorundayız ama bir taraftan da yangına hızlı müdahale ile insanlarımızın evlerini kurtarmak zorundayız ve sonrasında da bu canım ormanları kurtarmak zorundayız. Yani bunlar hepimizin değerleri. Evlerin altında ahırlar da ölmüş, yanmış inekleri gördük. Koyunları, keçileri, köpekleri gördük. Yüreğimiz parçalandı. Onlar da bu doğanın bir parçası. Onlar da bizimle buraları paylaşan canlılar. Onların da canına bir zarar gelmesini istemeyiz. Ama maalesef bunlar yaşandı.” diyerek devam eden Arı, açıklamasını “Ülkemizde yaşanan afetlere karşın iktidarın en büyük zafiyeti bir planlama bir öngörülerinin olmayışıdır. Her afette sanki ilk kez karşılaşılıyor gibi davranıyorlar. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği üzere; 2002 yılında yangınları söndürmek için 19 uçağı olan THK’nın bugün neden hiç uçağı yok, iktidara sormak lazım. Bakan açıklama yapıyor Türkiye’nin envanterinde yangın söndürme uçağı yok diye. Her yıl yangın oluyor, 19 yıldır devleti yönetenler her yıl bir uçak alsaydı bugün 19 uçağımız olurdu. Cumhuriyetle yaşıt olan THK’nın yeniden eski görkemli günlerine döndürmemiz gerekiyor.” diyerek tamamladı.