CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Tarım Sigortaları Havuzu TARSİM’in afet mağduru çiftçilere ödeyeceği tazminatları hesaplarken aylar önce imzalanan poliçe tarihindeki fiyatlarla hesaplama yaptığını söyledi. Özer, TARSİM’in enflasyonu yok sayarak, afet mağduru çiftçileri ikinci kez mağdur ettiğini söyledi.
CHP’li Özer’in açıklamalarından bazı başlıklar şöyle:
·"2 Mart Çarşamba günü Antalya’nın Serik ve Aksu ilçelerinde dolu ve fırtınayla birlikte bir hortum felaketi yaşandı ve yüzlerce sera büyük zarar gördü. Cuma günü bölgede serası zarar gören çiftçileri ziyaret ettim. Seralar yerle bir, yerdeki ürün ise telef olmuş. Çiftçinin bugüne kadarki tüm emeği çöp olmuş, elinde satacağı ürün kalmadığı için harcadığı ekim parasının karşılığı da hiç olmuş durumda. Yıkılan seralar ise tekrar üretim yapılamayacak şekilde zarar görmüş. Olduğu gibi temizlenmesi, demir iskeletin ve örtülerin sıfırdan yenilenmesi gerekiyor. Ancak anlaşıldı ki, 2 Mart’ta seraları yıkılan bu çiftçiler afet riskine karşı 6 ay önce yaptırdıkları devlet destekli sigortadan zararlarını tazmin edemeyecekler. Çünkü TARIMIN SİGORTASIYIZ şiarıyla hizmet veren Tarım Sigortaları Havuzu TARSİM, sigorta poliçesinin imza tarihindeki sigorta bedeli kapsamında tazminat hesaplaması yapıyor. Yani TARSİM enflasyonu yok sayıyor.
· Sigorta poliçe tarihi Eylül 2021. O gün seranın iskeletin/demirin fiyatı 8 lira. Bugün ise 16 lira. O gün örtü/plastik fiyatı 25 lira. Bugün ise 50 lira. 6 ayda fiyatlar iki katına çıkmış. Bugün 1 dönüm seranın toplam yapım maliyeti 200-250 bin lira. Bu fiyatlar kimin yüzünden arttı? Afetlere karşı çiftçiye sigorta güvencesini kim verdi? Devlet desteği var, korkmayın diyen kim? Poliçeyi imzalarken, çiftçiye tazminat hesabında dikkate alınacak olan sigorta bedelinin poliçe tarihindeki sigorta bedeli olacağını söylemeyen kim? Elbette bu iktidar. Geldiğimiz noktada 6 ayda değişen fiyatlar yüzünden TARSİM’in ödeyeceği tazminat, çiftçinin serasını yenilemeye yetmeyecek.
· Dün Tarım ve Orman Bakanlığından konuyla ilgili bir genel müdür yardımcısı bizi aradı, sıkılarak durumun olağanüstü bir durum olduğunu ve bir şey yapılamayacağını söyledi, çözüm için ise Cumhurbaşkanını adres gösterdi. Konuyla ilgili gönderdiği bilgilendirme yazısında tazminat hesabında poliçede belirtilmiş olan sigorta bedelleri esas alınır diyor. Poliçedeki sigorta bedellerinin de hasardan bir gün öncesinde dahi güncel değerler üzerinden değiştirilebileceği yazıyor. Yani bizim seracılar her fiyat yükselişinde gidip güncelleme yapsaydı bugünkü fiyatlardan tazminat alabilecekti. Yani bizim seracılar üretimi bırakıp borsa takibi yapsaydı mağdur olmayacaklardı. Anladık ki tek suçlu var, o da çiftçi! TARSİM’e de, Tarım ve Orman Bakanlığına da yazıklar olsun.
· Madem öyle 6 aydır neden çiftçileri uyarmadılar? Neden çiftçilere fiyatlar artıyor, sigorta bedellerini artırın yoksa bir afet olduğunda alacağınız sigorta tazminatı hiçbir işinize yaramaz demediler? Hem yanlış ekonomi politikaları nedeniyle fiyatların artmasına sebep olacaksınız, hem güvence verdiğiniz üreticinizi uyarmayacaksınız, hem de yapacak bir şey yok diyeceksiniz. Devleti arkanıza alıp çiftçiye güvence veriyorsanız, çiftçinin başına bir bela geldiğinde olağanüstü bir durum diyerek arkanızı dönüp gidemezsiniz. Devlete olan güvenci sarsmaya hakkınız yok!
· Yapılması gerekenler bellidir. Bir an önce hasar tespit çalışmaları tamamlanmalı, enflasyon farkı gözetilerek tazminatların hesaplanması yönünde kim verecekse o talimatı vermeli, 9 ay önceki fiyatlara göre değil bugünün fiyatlarıyla sigorta bedelleri üzerinden çiftçilerin zarar tazminleri sağlanmalıdır.
· Ne ekimde ne hasatta ne afette çiftçiyi düşünmeyen bu iktidar artık yüzünü toprağa dönmelidir. Acilen mazotta ÖTV indirimine gidilmeli, gübre desteği artmalı, ekim için ayçiçeğine ağırlık verilmeli, pahalıya dışarıdan almak yerine içerideki üreticiye kazanç sağlanmalıdır. Çiftçiler mağdur değil, mağrur edilmelidir."