“Türkiye’nin en önemli kurumları tarumar ediliyor!”

Adana

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye’nin en büyük kamu iktisadi teşebbüslerinden biri olan Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) satılma noktasına geldiğini vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye’nin en büyük kamu iktisadi teşebbüslerinden biri olan Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) satılma noktasına geldiğini vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda “Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” görüşmelerinde konuşan komisyon üyesi Dr. Şevkin, “Kanun teklifi bu hâliyle geçerse Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bağımsızlığı da yavaş yavaş ortadan kalkmış olacak” dedi.
Bağırarak gelen bir depremde üçüncü dünya ülkelerindeki gibi on binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirterek, "Deprem öncesinde alınması gereken önlemlere ilişkin dünyanın en uzman olması gereken bir ülkesi olmamız gerekirken, maalesef şu anda 11 ilimizde ağır bir yıkımla karşı karşıya kalmış bulunuyoruz" diyen Dr. Şevkin, "Seçime iki ay kala bu neyin telaşı?" diye sordu.
Türkiye’nin birinci önceliğinin deprem olduğu gerçeğinden uzaklaşıldığını kaydeden Dr. Şevkin, “Birinci öncelik organize sanayi bölgelerinin nereye kurulması gerektiğiyse önce bir Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi'nin fay zonu üzerine kurulmaması gerektiğini konuşmalıyız” dedi.
“SEÇİME İKİ AY KALA BU NEYİN TELAŞI?”
Seçime iki ay kala, torba yasalarla Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kurumlarının tarumar edildiğini savunan Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Ekonomi zaten dip yapmıştı, şimdi de tam anlamıyla enkaz altında bırakılıyor. Tıpkı deprem gibi. Kanun teklifiyle, enerji sektöründe uygulanan mevzuatta günün piyasa koşullarının değişmesi, yeni teknolojilerin hayata girmesi ve ilgili mevzuatın daha etkin ve verimli uygulanabilmesi amaç ve nedenleriyle bazı kanunlarda değişiklik yapılması öngörülüyor. Peki, gerçekler böyle mi? Asla değil. Kâr eden bir kuruluşun önce zarar ettirilip sonra elden çıkarılmaya çalışılmasını etkin ve verimli olarak açıklayabilmemiz mümkün değil. Ne yazık ki Türkiye'nin en çok kâr eden kurumları yerle yeksan edilmeye devam ediliyor. İşte, geldiğimiz nokta ortada, Varlık Fonunda Ziraat Bankası, PTT, TÜRKSAT, Türkiye Petrolleri, Eti Maden, TÜRK TELEKOM, Halk Bankası, Türk Hava Yolları ve ÇAYKUR'un ne hâllere düşürüldüğünü hep beraber yaşadık, yaşıyoruz, görüyoruz; biri milyonlarca dolar kredi verir geri almaz, diğerinin yöneticileri büyük maaşlarla öne çıkar, diğerinin yöneticileri alakasız kişilerden seçilir ama hepsinin ortak özelliği zarar eden ya da ballı maaşlar ödenen kurumlar olarak kamuoyuna yansıması. Neden? Çünkü bu kurumların etrafı hayatını kamu çıkarına değil, kendi çıkarına endekslemiş insanlarla çevrili. Neden? Çünkü liyakatsiz kadrolar hâkimdir. Neden? Çünkü "Her şeyi ben bilirim, ben ekonomistim." diyen birinin iki dudağı arasından çıkacak sözlerle; bilgiden, bilimsellikten uzak bir yönetim anlayışı mevcut. Ne yazık ki durum bu. İşte, bir örneği de BOTAŞ tabii.
“ENERJİ BAKANI REDDETMİŞTİ!”
Hatırlarsınız, Varlık Fonuna devredilen Türkiye Elektrik İletişim AŞ 2 Temmuz 2021'de yine Cumhurbaşkanı kararıyla özelleştirme kapsamına alındı. TEİAŞ'la ilgili yapılan bu girişimin ardından BOTAŞ ve Türkiye Petrolleri Dağıtım AŞ'nin özelleştirileceğini iddia ettiğimizde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: "Gündemimizde TPAO ve BOTAŞ'ın özelleştirilmesiyle ilgili bir konu yok." demiş ve anında karşı çıkmıştı. Ne oldu? TPAO tamamen satıldı. Ne oldu? Yanlış özelleştirmeler nedeniyle bazı şehirlerimiz günlerce elektriksiz kaldı. Şimdi sıraya BOTAŞ alındı. Ülkemizin en büyük kamu iktisadi teşebbüslerinden biri olan BOTAŞ da maalesef satılma noktasına gelmiş bulunuyor. Kanun teklifi bu hâliyle geçerse Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bağımsızlığı da yavaş yavaş ortadan kalkmış olacak.”
Pandemide vatandaşına 3 maske dağıtamayan Hükûmetin, depremde bu kez vatandaşına çadır dahi temin edemediğini kaydeden Dr. Şevkin, şimdi de milletin malını, mülkünü bir bir elden çıkarmaya devam ettiğini söyledi. Dr. Şevkin, hükümet üyelerine seslenerek, “Gerçekten hangi hakla hizmet ettiğinizi merak ediyorum” diye konuştu.
“KİMDEN KORKUYORSUNUZ?”
Komisyondaki AKP ve MHP milletvekillerine dönerek, “Neden korkuyorsunuz? Neden sesiniz çıkmıyor? Göz göre göre neden buna göz yumuyorsunuz? Ülkenin en güzide kurumlarından biri, kâr eden bir kurumu; zarar ettirildiği, iflas noktasına geldiği, kamu bütçesinden desteklenmeden ayakta durmaya mecali kalmadığı yetmiyor, şimdi de tamamen elden çıkarılmaya çalışılıyor. BOTAŞ tarihinde ilk kez yurt dışından krediyle doğal gaz alındı, borçlanma yetkisi olağanüstü artırıldı. Neden Cumhurbaşkanına bu kadar yetkiler veriliyor, böyle bir kurumu bölme yetkisi veriliyor? Yani "Kimin malını kime satıyorsunuz?" diye soran Dr. Şevkin, “Her fırsatta "yerlilik ve millîlik" konusunu gündeme getirenlerin suspus olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, “Bunun vebali ve günahı hepimizin üzerine olur haberiniz olsun. Altmış gün sonra seçimin geldiğini unutmamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“TARIM ALANLARINA DOKUNMAYIN!”
Sanayi bölgelerinde yer seçiminde jeolojik ve jeoteknik etüt yapılmasının yeterli olmayacağına işaret eden Dr. Şevkin, “Jeolojik sakıncalı alanlarda sanayi tesislerinin kurulmasına da izin verilmemesi gerekir” dedi. Ayrıca bin 200 çalışanı olan Erzurum 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin heyelan nedeniyle çöktüğünü de hatırlatan Dr. Şevkin, Organize sanayi bölgelerinin kamu yararı teşkil ettiğini ancak "üstün kamu yararı"nın da unutulmaması gerektiğini anlattı. Meralar, orman alanları ve tarım alanlarının üstün kamu yararı nedeniyle öncelikli olduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, bu nedenle tarım alanlarının korunmasının daha öncelikli konu olduğunu sözlerine ekledi.

Yorumlar (1)

1 2 Yıl Önce

1

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.