Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis'te AKP iktidarını adeta topa tuttu, tarımdan ekonomiye her alanda gün geçtikçe derinleşen sorunlara çözüm istedi. Meclis Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına kürsüye çıkan Ayhan Barut, "Ülkede yaşanan sorunların sebebi de tek adam rejimidir. Maalesef AKP eliyle Türkiye iflasa sürükleniyor. Ekmek 5 liraya çıktı, insanımız alamıyor. Tarımsal dış ticaret açığı 36 milyar dolar oldu" dedi.
"ANAYASAYA AYKIRI"
Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine söz alan Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Bu Yüce Mecliste ülkemizin kaderi ve halkımızın geleceğiyle ilgili çok sayıda önemli yasal düzenleme yapıldı ama ne hikmetse bu dönemde hiç ortak akıl gereksinimi duymadınız! BU görüşülen torba yasa teklifi farklı 7 kanunda değişiklik öngörüyor. Sayıları 550 bin civarında olan yoklama kaçağı ve bakaya gençlerimizi ilgilendiren bedelli askerlik uygulamasından astsubaylarımızın kademe ilerlemesine kadar çeşitli konuları içeriyor. İçinde öyle bir madde daha var ki, açıkça Anayasamıza aykırıdır. Genelkurmay Başkanı'nın görev süresinin 72 yaşına kadar uzatılabilmesinin önünü açan adım asla kabul edilemez. Bu teklif Anayasaya aykırılıkların yanı sıra kişiye özel yasa yapma niteliğini de taşıyor. 'Ben yaptım, oldu' denilerek bunları geçiştirmenize izin veremeyiz! Siz aksini yapsanız da Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaşlarımız için biz hep yasa ve anayasaya uygun, ülkemizin ve halkımızın çıkarına olan işler için çaba göstermeye devam edeceğiz. Bu teklifin derhal Meclis gündeminden çekilmesini talep ediyoruz!"
Türkiye'de ekonomide büyük sorunlar yaşandığını ve çözüm bekleyen sorunların büyüdüğünü ifade eden Ayhan Barut, şunları dedi:
"Ekonomimiz çok kötü, bunun sebebi de tek adam rejimidir. CDS denen bir kavram var. Herhangi bir ülke hazinesine borç verirken o borcun geri ödenmesine karşı alınan garantidir, her ülke için tespit edilen kredi risk primini belirtir. Ülkemizin risk primi CDS’e göre son 14 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak 820 baz puana çıkmıştır. Bu da ülkemizin iflas noktasına geldiğini göstermektedir. İktidarın pembe boyacısı olup adeta makyaj ustasına dönen adına da TÜİK denilen kuruluş bile bu ülkede enflasyonu yüzde 70'lerde açıklıyor. Oysa bütün gerçek araştırmalar yüzde 160'ı aşan bir enflasyonu gösteriyor. Biliyoruz ki enflasyon açlık, yoksulluk, işsizlik, zam ve sefalet demektir. Bu iktidar, 4 bin 253 maaş alan asgari ücretliyi, kuru ekmeğe muhtaç bırakılan emekliyi hiç düşünmüyor! Enflasyon ve zamlarla maaşı eriyip tükenen memurumuz ve işçimizi aklına bile getirmiyor. Siftahsız dükkan kapatan, kirasını ve vergisini ödeyemeyen, evine ekmek götüremeyen esnafı dikkate bile almıyor. İnsanlarımız kiralarını ödeyemediği için evlerini boşaltmak zorunda kalırken, 5 liraya ulaşan ekmeği bile alamaz hale geldi."
"ÇİFTÇİ BORÇLARI 195 MİLYAR LİRAYI AŞTI"
Tarım tüm dünyada stratejik öneme sahip yapısıyla desteklenen bir sektör olduğuna işaret eden Ayhan Barut, şöyle devam etti:
"Ancak ülkemizde AKP’nin kör ve şaşı bakışı nedeniyle tarıma yeterli destek verilmiyor. Bunun sonucunda ne yazık ki 20 yıllık AKP iktidarında Türkiye'nin yerel ve bölgesel ölçekte geleneksel tarımsal yapısı zayıflamış ve ülkemiz tarımda net ithalatçı konuma düşmüştür. 2003-2021 döneminde tarımsal ticaret açığımız 36 milyar dolardır. Yani ülkemizin fazladan 36 milyar doları yabancı ülkelere ve çiftçilere aktarılmıştır. Üretene destek vermedikleri için çiftçimiz tarımdan uzaklaşmaktadır. 2002'de 2.8 milyon olan çiftçi sayısı, bugün 2 milyonlara kadar geriledi. Yani maliyetlerin altında ezilen, ürettiğinden kazanamayan çiftçi tarımdan kaçıyor. Çiftçimizin ve tarım sektörünün bankalara ve piyasaya olan borçları 195 milyar lirayı aştı. Çiftçimiz borçlarını ödeyemediği için haciz, borç takibi ve icra kıskacına alınırken bir avuç tefecinin insafına terkedilmiştir.
"BİZ DE KÖSTEK, DIŞARIDA DESTEK"
Tarımda yaşanan sorunlara değinirken çözüm için önerilerini de dillendiren Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"2021 ile 2027 tarımsal destek bütçesini planlayan gelişmiş ülkeler, çok önemli adımlar atıyor. Bütçesi yaklaşık 170 milyar Euro olan Avrupa Birliği ülkeleri tarıma yüzde 35 oranında pay ayırıp 59 milyar Euro tutarında kaynak aktarıyor. Uzun soluklu tarım politikaları geliştiren ABD tarıma 42 milyar dolar ayırdı. Üstelik ABD'de Biden yönetimi 2023 bütçesinde tarıma ayrılan payı yüzde 17.1 oranında arttırmayı kararlaştırdı. Tarımda sonuçları hep hüsrana yol açan yanlış politikalardan vazgeçilmelidir. İthalatı değil ihracatı hedefleyen, üretimi ve üreteni merkeze koyan stratejiler belirlemeliyiz. Çiftçinin belini büken maliyetleri düşürmeli, girdi temininde çiftçiye destek sağlanmalı, gübreden mazota her alanda çiftçinin elini güçlendirecek adımlar atılmalıdır."