Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, tarım ve çiftçinin derinleşen sorunlarının ancak bütüncül adımlar atılarak çözülebileceğini söyledi. İktidar mensuplarının 'Dağa taşa ekin' açıklamalarına Meclis kürsüsünden tepki gösteren Barut, "Çiftçiye akıl değil destek verin. Tarımda mazottan gübreye tüm vergileri kaldırın, fahiş zamları geri çekip üretime ve üreticiye destek olun" dedi.
"AKP KLASİĞİ YAŞANDI"
Meclis'te hazine arazileri ve KDV ile ilgili hükümlerin yer aldığı torba yasa görüşmelerinde CHP Grubu adına söz alarak Genel Kurul'da konuşan Ayhan Barut, "AKP eliyle ne yazık ki ülkemizde bir kriz yaratıldı. Bu kriz de tarımdan sanayiye, istihdamdan ekonomiye her alanda giderek derinleşiyor. Oluşan bu krizin odağında ise tek adam dayatmaları ve sadece 'Ben bilirim, kafama estiğimi yaparım' gibi bir anlayış var. Bir AKP klasiği daha yaşıyoruz, Meclise önemli bir kanun geliyor, bu yasa teklifiyle bir kez daha görüyoruz ki tarımın paydaşlarını ve ilgili meslek örgütlerini yakından ilgilendiren bu teklif maalesef Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda bile ele alınmıyor. Bir Tarım Komisyonu üyesi olarak sorarım sizlere, bu doğru mu, bu ayıp değil mi? Tarım Komisyonu neden kuruldu, ne için var?" diye konuştu.
"ZAM NUMARATÖRÜ DURMUYOR"
Ülke tarımında çok ciddi sorunlar bulunduğunu, çiftçilerin dertlerinin her gün daha da büyüdüğünü ifade eden Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Sorunların başında üretim maliyetlerindeki fahiş artışlar var. Her gün televizyonlara bir AKP yetkilisi çıkıyor, çiftçiye akıl veriyor, diyor ki, 'Dağa taşa ekin, sürümden kazanın.' Bırakın bu akıl vermeleri, bu beylik lafları, akıl vereceğinize çiftçiye destek verin. Çiftçinin kullandığı mazot son bir yılda yüzde 300 civarında artmış, ÜRE gübrenin fiyatı ise bir ayda yüzde 55 artmış, son bir yılda ise yüzde 345 artmış. Ayrıca, besi yemi yüzde 129, süt yemi ise yüzde 131 artmış. Bu durumun çarşı pazara yansıması ise daha da korkutucu. Biber 45 liradan, patlıcan 30 liradan, domates 25 liradan, marul 20 liradan gidiyor ama sanmayın ki bu yüksek fiyatlardan sadece tüketici mağdur oluyor; biraz önce de saydığımız sebeplerden ötürü çiftçilerimiz de mağdur oluyor. Yani kısaca, hem üreten hem de tüketen mağdur. Ülkemizde zam numaratörü durmuyor, adeta bir fırıldak gibi dönüyor. Şimdi, soruyorum size: Bu şartlarda çiftçi neyi eksin, nasıl eksin, nasıl yetiştirsin? Vatandaş nasıl alsın, nasıl yesin?"
ÇÖZÜM ÖNERİSİNİ PAYLAŞTI
Sıraladığı sorunların ardından çözüm önerilerini de paylaşan Ayhan Barut, "Unutmayın ki çiftçi üretmezse, ürettiğinden de kazanamazsa, kimse ne yiyecek gıda bulur ne de ucuza bir şey alır. Enflasyonla mücadelenin yolu üretime zam yapmak değil, destek vermekten geçer. Size kısmi bir çözüm öneriyorum: Çiftçimizin kullandığı mazottan hiç vergi almayın. Mazottan elektriğe, tohumdan gübreye tüm zamları geri alın. Çiftçiyi sübvanse edin, üzerindeki vergi yükünü kaldırın. Krizin önünü kesmek için de üretim seferberliği ilan edin; üretirsek büyürüz, gelişiriz" şeklinde konuştu.
"SATIŞTA ÖNCELİK İŞLEYEN ÇİFTÇİLERE VERİLMELİ"
Hazine arazileriyle beraber çiftçinin karşılaştığı sorunlara da dikkat çeken Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Burada hazine arazilerini konuşuyoruz ama 17'nci maddede ecrimisil yatırılarak tarımsal desteklerden yararlanması sağlanırken bu torba kanun eksik ve yetersizdir. Örneğin, hazine arazilerini işleyen bir çiftçi sigorta yaptıramıyor, TARSİM sigorta bedeli alamıyor; doğal afet olsa ki son zamanlarda bölgemizde aşırı don oldu, bu zararları sigorta karşılamıyor. Satılacak arazileri, soruyorum, kimler alacak? Atadan, dededen, babadan kalan bu arazileri işleyen çiftçilerimiz yıllardır zilyetlik hakkı kazanmışlardır ve ecrimisil bedellerini ödeyerek işlemeye devam ediyorlar ya da Millî Emlaktan kiralıyorlar. Satışta öncelik bu çiftçilere verilmelidir; satarken de avantajlı fiyatlar, taksitli fiyatlar uygulanmalı, çiftçinin alabileceği şartlar oluşturulmalıdır. Aksi hâlde, oraların gerçek sahipleri olan çiftçilerin dışında kurumlar, şirketler gelir, yabancılar gelir, burayı satın alır; çiftçimiz almazsa köyden kente göçler doğar, kentlerde yığılmalar yaşanır. Bunun neticesinde işsizlik, toplumsal olaylar gibi sorunlar da çığ gibi büyür. Gelin, çiftçiyi destekleyin. Günübirlik çözümler değil; bütüncül, kalıcı çözümler bulmak zorundasınız. Ortak akla uygun hale getirip yarınlarımızı korumak için bu kanunu yeniden düzenleyelim. Gelin, hep birlikte adım atalım."