14.05.2024, 10:10

Affet bizi Maria…

10 Eylül 1920’de Bakü’de toplanarak kuruluşunu ilan eden TKP, Anadolu’da süren savaşla yakından ilgileniyor ve önüne ikili bir görev koyuyordu: “Komünist Partisi için memlekete musallat olan düşmanları kovmak nasıl bir görev ise, içte halkın sırtından geçinen yağmacı ve asalak sınıfları da hazır yiyicilik halinden çıkarıp, yumruk altında çalıştırmak da o derece esaslı bir görevdir.”[i]

Anadolu’da süren mücadeleye katılmak isteyen TKP, Mustafa Kemal ile temasa geçer. TKP heyeti Mustafa Kemal’in daveti üzerine 28 Ocak 1921’de Kars’a giriş yapar ve burada büyük bir coşkuyla karşılanır. O dönem Kars’ta Sovyetler Birliği’nin etkisi büyüktür. Kars’ta bir süre kalan heyetin ikinci durağı Erzurum’dur. Ancak burada Erzurum Valisinin organize ettiği büyük bir protesto ile karşılaşan heyetin güzergahı değiştirilir. Ankara’ya ulaşmak için Türkiye’ye giriş yapan heyet planlı bir şekilde, İttihatçı örgütlenmenin çok güçlü olduğu illerden biri olan Trabzon’a yönlendirilir. Gidiş yolunda ve Trabzon’da türlü p rovokasyonlarla karşılaşan heyet ülke dışına çıkmaya zorlanır ve Sovyetler Birliği’nin Trabzon Konsolosu Bagirof’un da izniyle Batum’a gönderilmelerine karar verilir. Ancak ne yazık ki, Karadeniz üzerinden gerçekleşecek bu yolculuğun varış noktası olmayacaktır. İsimlerini burada bir kez daha saygıyla anmaktan onur duyduğum heyetin içinde: Samsun Hançerli Mahallesi’nden Mustafa Suphi, Eski İzmir Maarif Müdürü Ethem Nejat, Erzincanlı öğretmen Aşçıoğlu Bahaeddin, Uşak’ın Hacı Hulusi Mahallesi’nden Kazım Hulusi, Sürmene’nin Kırali Mahallesi’nden Kıralioğlu Maksut, Cihangirli Dr. Hilmioğlu İsmail Hakkı, Van’ın Erciş kazasından er Ahmetoğlu Hayrettin, Bandırma’nın Manyas nahiyesinden Topçu Yüzbaşı Hakkıoğlu Mehmet Ali, İstanbullu mühendis Emin Şefik, Pilot Yüzbaşı Kadıköylü Tevfikoğlu Ahmet, İhtiyat zabiti Manisalı Kazımoğlu Ali, Erzincan Akdağ köyünden Hatipoğlu Mehmet, İzmir’in Tilkilik Mahallesi’nden Hacı Mustafaoğlu Mehmet, Eski Elmalı Kaymakamı Cemil Nazmioğlu İbrahim ve Maria Suphi bulunmaktadır. Bu yazı o gün o heyetin içinde olup öldürülmeyen ama unutularak defalarca öldürülen Maria Suphi’nin anısına kaleme alınmıştır.

1921 yılı. Ocak ayının 28’ini 29’una bağlayan gece. Karadeniz.

İki sınıfın temsili iki taka, arka arkaya, yol alıyor. Bu gece, insanlığın kanla yoğurduğu tarihine bir yenisi eklenecek Anadolu’nun. Herkesin bildiği ama sustuğu, herkesin ortağı olduğu ama kimsenin sahiplenmediği bir katliam.

15 kurbanı olacak bu katliamın. Yıllar geçecek üstünden, herkesin hakkında sustuğu, faali “meçhul” olan bu katliam konuşulur olacak. Katliamı kimin planladığına, Samsun’dan Trabzon’a kadar tüm limanların kahyası olan ve komünistleri bizzat katleden çetenin lideri Yahya’nın kimin adamı olduğuna ilişkin tartışmalar yapılacak. Elbette bazı şeyler zamanla ortaya çıkacak: “TKP’lilerin katledilmesinin birinci dereceden sorumlusu sayılan kayıkçılar kahyası Yahya’nın oğlu Osman Kahya, Mete Tunçay’a yazdığı 15.12.1967 tarihli mektupta, babasının o zamanlar vatani bir görev yaptığından bahsetmiş ve ‘asıl katilin bugün tapılan biri’ olduğunu belirtmiştir.”[ii]

Kendisine verilen “vatani görevi” “kusursuzca” yerine getiren Kahya Yahya, benzeri bir “vatani görev” aşkıyla hareket eden Topal Osman’ın adamları tarafından 3 Temmuz 1922’de öldürülür.

Bu katliamın sorumluları arasında Kazım Karabekir’in de adı sıkça geçmektedir. Bölgede TKP heyetine karşı gerçekleştirilen provakatif eylemleri bilinçli olarak engellemediği, gerekli koruma önlemlerini almayarak TKP’lilerin katliamına yol açtığına ilişkin kuvvetli iddialar bulunmaktadır.

Ancak en önemli belgelerden biri Mustafa Kemal’in 22 Ocak 1921’de Meclis’te yaptığı konuşmadır: “İşte bu serseriler, Türkiye Komünist Fırkası diye bir fırka teşkil etmişlerdir ve bu fırkayı teşkil edenlerin başında da Mustafa Suphi ve emsali bulunmaktadır. Bunlar kendilerine para veren, kendilerini himaye eden ve bunlara ehemmiyet atfeden Moskova’daki prensip sahiplerine yaranmak için birtakım teşebbüsatı serseriyanede bulunmuşlardır. Bu suretle memleketimize, milletimize hariçten komünizm cereyanı sokulmaya başlanmıştır…”[iii]

Bütün bu yaşananların yanında en trajik olanı ise SSCB’nin tavrıdır. Katliamın ardından Ankara hükümetinden Mustafa Suphi’lerin akibetini soran SSCB, TKP’lilerin bir deniz kazası sonucu yaşamlarını yitirdiklerine ilişkin yapılan açıklamayı yeterli bulmuş ve 16 Mart 1921’de Ankara hükümeti ile “dostluk” antlaşması imzalamıştır.

Velhasıl, Trabzon’nun iki mil açıklarında gerçekleşen ve uzun süre herkesin üç maymunu oynadığı bu katliam yıllar sonra açıkça konuşulur olacaktır. Ama bir isnisna ile…

Maria…

Odessalı bir Rus kadınıdır Maria. 1905 devrimine katılmış 1917’de aktif rol üstlenmiştir. Mustafa Suphi ile tanıştıktan sonra TKP’ye katılmış ve TKP heyetiyle birlikte Türkiye’ye giriş yapmış enternasyonalist bir devrimcidir Maria. Eşi Mustafa Suphi ve 13 yoldaşının katliamına bizzat tanık olmuştur.

O gün öldürülmemiştir Maria. Kahya Yahya tarafından ilk önce seks kölesi haline getirilmiş sonra bölgenin zenginlerinden Nemlizade Ragıp Bey’e satılmıştır. Bir süre sonra Maria’yı Namlizade’den geri alan Yahya onu Rizeli kabadayılara “armağan” etmiştir.

İki tevatür var Maria’nın akıbetiyle ilgili: Biri Rizeli kabadayıların aleminde canına kıyıldığına, diğeri ise ileri yaşlara kadar yaşayıp sokaklarda öldüğüne ilişkin. Hangisi doğru bilmiyoruz. Zaten bildiklerimizi de çok eski tarihlerde değil, yeni öğrendik.

Unuttuk biz Maria’yı!

Adorno “kurbanı unutmak onu tekrar kurban etmektir” diyor. Biz tekrar tekrar tekrar kurban ettik Maria’yı!

Duymadık onu!

Ne Odessa kıyılarında -rüzgar savururken saçlarını- göğe yükselen kahkahalarını ne 917’de işçi kadınlarla haykırdığı sloganları ne Mustafa ile ilk karşılaştığında titreyen sesini ne de Yahya’nın onu hapsettiği zamanki haykırışlarını.

Duymadık onu!

Oysa Maria, bahar yağmuru gibi ılık ve taze bir uyanışın yanında saf tutmak için bizimleydi. Hürriyete, adalete olan açlığımızın kardeşiydi. Dilini, dinini, cinsiyetini inkar ederek bizimleydi.

Duymadık onu!

Karadeniz’in bereketli sularında 14 yoldaşını -yanı başındaki omuzları bile halen dokunabilecek gibi elle- öldürdüler gözlerinin önünde, katillerinin kurtuluşuna hayatlarını adamış, Karadeniz eşitliğin, emeğin denizi olsun diye yola çıkan 14 komünisti. Birlikte dövüştüğü kardeşlerini yanından kopardılar. Sevgilisini kucağından…

Duymadık onu!

“Unutmak iyileşmektir” der Nietzsche. İyileşmeyelim! Bırakalım utanç bir yara izi gibi asılı kalsın yüzümüzde. Gizlemeye, mazeret üretmeye çalışmayalım. “Ama”ların sefil dünyasından uzak duralım. Bir bayrak gibi dalgalansın ihanetimiz. Bütün benliğimizle doya doya utanalım.

Affet bizi Maria…

[i] Mete Tunçay, Eski Sol Üzerine Yeni Bilgiler

[ii] Sadık Varer, Maria Yoldaş…

[iii] Sadık Varer, Maria Yoldaş…

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 41
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Eyüpspor 17 27
5. Göztepe 15 25
6. Beşiktaş 15 25
7. Başakşehir 15 22
8. Antalyaspor 15 21
9. Konyaspor 16 20
10. Rizespor 15 20
11. Kasımpasa 15 19
12. Sivasspor 17 19
13. Gaziantep FK 15 18
14. Alanyaspor 15 17
15. Trabzonspor 15 16
16. Kayserispor 15 15
17. Bodrumspor 15 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Bandırmaspor 16 32
2. Kocaelispor 16 32
3. Erzurumspor 17 29
4. Karagümrük 16 28
5. Keçiörengücü 16 27
6. Igdir FK 17 25
7. Ahlatçı Çorum FK 16 24
8. İstanbulspor 16 23
9. Ankaragücü 16 23
10. Manisa FK 17 23
11. Gençlerbirliği 16 23
12. Boluspor 16 22
13. Ümraniye 16 22
14. Pendikspor 16 22
15. Amed Sportif 16 22
16. Esenler Erokspor 16 21
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 15 36
2. Chelsea 16 34
3. Arsenal 16 30
4. Nottingham Forest 16 28
5. Aston Villa 17 28
6. M.City 17 27
7. Bournemouth 16 25
8. Fulham 16 24
9. Brighton 16 24
10. Tottenham 16 23
11. Brentford 16 23
12. Newcastle 16 23
13. M. United 16 22
14. West Ham United 16 19
15. Crystal Palace 16 16
16. Everton 15 15
17. Leicester City 16 14
18. Ipswich Town 16 12
19. Wolves 16 9
20. Southampton 16 5
Takımlar O P
1. Barcelona 18 38
2. Atletico Madrid 17 38
3. Real Madrid 17 37
4. Athletic Bilbao 18 33
5. Mallorca 19 28
6. Villarreal 17 27
7. Real Sociedad 17 25
8. Girona 18 25
9. Osasuna 17 25
10. Real Betis 17 24
11. Sevilla 17 22
12. Rayo Vallecano 17 21
13. Celta Vigo 17 21
14. Las Palmas 17 19
15. Leganes 17 18
16. Getafe 18 17
17. Deportivo Alaves 17 16
18. Espanyol 17 15
19. Real Valladolid 18 12
20. Valencia 16 11